Selam ile…

Selam ile…
Kişinin ve toplumun özgüvenine ve şahsiyetini bulmasına dayalı medeni cesaretiyle bir hastalık hali olan ukalalık arasında anlam ve boyut farkı vardır.
Ukalalık; aşağılık kompleksinin bir ters yansımasıdır. Bir korku ve tedirginlikten kaynaklanır ve karşı tarafı horlayarak kendisini ispatlayabileceği düşüncesine dayanır.
Oysa medeni cesaret; gereken ahlaki özellikleri muhafaza ederek tavır ve tercih sahibi olabilmektir.
Medeni cesaret sahibi olmak; nezaket ve nezafeti korumayı, geliştirmeyi zorunlu kılar. Diğer insanlarla beraber iyiyi, doğruyu ve güzeli arama, koruma ve geliştirme tavrıdır. Bu nedenle insan ve hak sevgisi-saygısı eksenine oturmuştur.
Yani, bir yandan insanlara sevgimizi, hoşgörümüzü koruyacağız, geliştireceğiz. Diğer yandan insanların Hak ile buluşmasını isteyeceğiz ve bu istikamette çabalayacağız. Bu istek ve çabamız sırasında insanı da, Hakk’ı da kırmamak-incitmemek ölçümüz olacak. Çünkü, insanı sevdiğimiz ve iyiliğini istediğimiz içindir ki, Hak ile buluşmasını istiyoruz.
Medeni cesaret sahibi insan; kendisiyle ve diğer insanlarla barışık insandır.
Kendisiyle kavgalı, kendi dengesini bulamamış insan, diğer insanlarla barışık olamaz, sosyal dengeyi arayamaz. Ruhumuzda kopan fırtınaları dindirmek, fikir yapımızı berraklaştırmak, ahlakımızı güzelleştirmek, medeni cesaret ve topluma faydalı olma yolunda mutlaka aşmamız gereken merhalelerdir.
Her zaman doğrudan yana olacağız, doğruyu konuşacağız, her olayda mutlaka tavrımız ve tercihimiz olacak.
Şahsi ve sosyal korkuları hayatımızdan çıkartacağız.
Yeri geldiğinde susarak konuşacağız.
Yeri geldiğinde karşımızdakini konuşturarak konuşacağız.
Yeri geldiğinde bulunulan ortamı terkederek konuşacağız.
Ancak, her halimiz; vakarımızın, tevazumuzun, insan sevgimizin ve Hakk’a bağlılığımızın bir yansıması ve göstergesi olacak.
Devam edeceğiz. Şimdilik hoşça kalın…