Maalesef her geçen gün farklı türlerde karşımıza çıkan afetler, tüm canlıları etkilemekle birlikte küreselleşen dünyamızın en önemli sorunları arasında gösterilmektedir.

Maalesef her geçen gün farklı türlerde karşımıza çıkan afetler, tüm canlıları etkilemekle birlikte küreselleşen dünyamızın en önemli sorunları arasında gösterilmektedir.
Afetler...
Her zaman ve her yerde, deprem, yangın, sel, çığ, büyük kazalar, terör ve salgın hastalık gibi birçok şekilde ortaya çıkan afetler; bazen günler veya haftalar öncesinden bazen de aniden veya beklenmedik bir anda ansızın karşımıza çıkabilir. Bundan dolayı çok sayıda insanımız afetlerin getirdiği felaket zincirlerine ve acı sonuçlarına maruz kalabilir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde her türlü afet olayları kendini gösterirken büyük yıkımlarla neden olmakla birlikte özellikle bizlerin biyolojik, sosyal, ekonomik ve psikolojik gerçekliğini tehdit ederek yaşamımızı kesintiye uğratmaktadır. Gerek bireysel gerekse toplumsal boyutlardaki doğal afetlerin etkileri farklı boyutlarda kendini göstererek etkilenen birey sayısında hızla artışa neden olmaktadır.
Afet Bilinci...
Merkezinde insanın olduğu afet kavramı veya olgusunun sosyal, ekonomik, teknik, siyasal vb. birçok boyutu söz konusudur. Bundan dolayı afetleri bilimsel olarak açıklamaya çalışmak; uygulamaya yani afetlere hazırlık, önleyici hizmetler ve afet bilinci doğrultusunda yetersiz kalacaktır. Afetler sonucunda oluşacak zarar ve kayıpları tolere edebilmek için her türlü kaygıdan uzak olarak bilgi ve becerilerin paylaşımı ile afet bilinci oluşturmak ve doğru çözümler üretmek bizlerin elindedir... Bunun için yapabileceklerimizden birkaçı:
Başta yetişkinler olmak üzere çocuklarımızın da afet öncesinde -afet anı ve sonrasında- bilmesi gerekenlere çeşitli bilgilendirme içerikleri (broşür, el kitapçıkları vb.) ile ulaşması sağlanmalıdır.
Afet öncesinde uygulamaya dönük olarak çeşitli afet senaryoları hazırlanmalı ve eksiklikler tespit edilmelidir.
Okullarımızın, afetin etkisinin azaltılmasının önemine vurgu yapılmalıdır.
Afet anında oluşabilecek ikincil tehlikelere yönelik tedbirler alınmalıdır.
Afet sonrasında öncelikli ihtiyacı olanlara yardımlar ulaştırılmalıdır.
Özellikle medya ve toplumda bilgilerin doğru yayılması sağlanmalıdır.
Toplumuzun temel değerlerinden olan işbirliği, yardımlaşma ve dayanışmanın pekiştirilmesi için çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir.
Çocuklarımız içinde geçerli olan her birey kendileri için karar alma durumu söz konusu olduğunda sürece dahil olmalıdır.
Krizler ve Travmalar...
Afet sonrasında oluşabilecek krizler, olumsuz sonuçları ile birlikte bizleri bireysel olarak doğrudan etkileyebilecek veya dolaylı olarak küçük gruplar (aile, arkadaş vb.) üzerinden etkisi altına alabilecektir. Bu süreçte ortaya çıkabilecek (afet anında ve sonrasında) travmalar, büyük bir çoğunluğumuzun psikolojik desteğe gereksinimi ile yüzleştirecektir. Ancak afet sonrasındaki travmalar da özellikle ruh sağlığı alanına yönelik gerçekleştirilecek ve sunulacak psikolojik destekler önem arz etmektedir. Afetler sonucunda bireyin bir kaybı söz konusu olduğunda öncelikle yaşamış olduğu kaybın yasını tutmasına müsaade edilmelidir.
Eğer bilinçsiz bir şekilde gerekli psikolojik destek sağlanmadığında bireyin ruh sağlığı bozulabilecek ve bireyde çok farklı şekillerde psikopatolojiler görülebilecektir. Ancak afet gerçeğini her geçen yılda daha fazla yaşadığımız ülkemizde ne yazık henüz yeterli farkındalığı yakalamış bulunmamaktayız. Bundan dolayı ruh sağlığı alanında çalışan meslek uzmanlarına önemli sorumluluklar düşmektedir.
Afet anında ve sonrasında etkilenecek olan bizlerin normal yaşantısına devam edebilmemize yönelik geçiş sürecini hızlandırmak için sunulacak psikososyal müdahaleler ön plana çıkmaktadır. Psikosoyal müdahale kısaca ortaya çıkması muhtemel afetler için gereksinimlerin belirlenmesine, afetlerle başa çıkma yeterliliğine, müdahale edebilmeye, iyileşme becerilerinin arttırılmasına ve yardım çalışmalarının desteklenmesine yönelik faaliyetlerin bütünü olarak ifade edilebilir.
Sonraki yazımda “afetler sonrasında psikolojik destek” konusunu biraz daha değinmek istiyorum. Sağlıcakla...