İnternet bağımlılığı, oyun bağımlılığı, telefon bağımlılığı, ekran bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, çevrimiçi alışveriş bağımlılığı veya teknoloji bağımlılığı...

İnternet bağımlılığı, oyun bağımlılığı, telefon bağımlılığı, ekran bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, çevrimiçi alışveriş bağımlılığı veya teknoloji bağımlılığı... Adı ne olursa olsun, birçok ebeveyn çocuklarının ekranlarda daha fazla zaman geçirmesiyle birlikte çocuklarının bağımlı olup olmadıklarından veya olduklarından endişelenmektedir.

Ebeveynlerin endişe duyduğu davranış gerçekten bağımlılık mı?

Ebeveynlerin endişe duymasına neden olan iki unsur genellikle şu şekildedir; çocuklarının ekran başında geçirdikleri zamanın miktarının artması ve çocuklarının artan ekran süresinin azaltılmasına karşı gösterdiği direnç. Çocukların cihazları bırakıp akşam yemeğine gelmeleri, diğer etkinliklere katılmaları, dışarı çıkmaları veya ödevlerini yapmaları (sosyal medyayı kontrol etmeden ve TV izlemeden) giderek daha zorlu hal almaya başladığında ebeveynler endişelerini ve bunun önüne geçmek için destek alma çabalarını sıklıkla dile getirmektedir.

Bundan dolayı ekran başında çok fazla zaman geçirmenin sağlıksız olduğunu bilen veya frakında olan ebeveynler, bu süreci bağımlılık olarak değerlendirebilmektedir. Ebeveynlerin bu endişelerini ve değerlendirmelerini destekleyecek nitelikte bir araştırma örneği...

“Çocuk ve gençlerde bağımlılık”üzerine 2016 yılında 14-18 yaş aralığında, 480 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmada ankete katılımcıların yarısı “mobil cihazlara bağımlı olduklarını -hissettiklerini- belirtmiş; dörtte üçü ise kısa mesajlara, sosyal medya gönderilerine ve diğer bildirimlere hemen yanıt vermeye -mecbur hissettiklerini-ifade etmiştir.

Peki bu araştırmaya katılan çocuklar (katılımcılar) bağımlı mı?

Bu ve benzer araştırmaların sonuçlarını referans aldığımızda bir bağımlılıktan bahsedebiliriz. Hatta“bağımlılık” kelimesini, çoğu zaman konuşma dilinde çocuklar kendi davranışlarını tanımlamak için de kullanmakta. Bu söyleme ek olarak, teknoloji ile ilgili kullanımlarda, çocuklarımızın beyin yapısındaki aynı ödül merkezi sürekli uyarıldığı için beynin tepki verme şeklinin değişmesi ve işleyiş seviyesinde yüksek tolerans gelişmesi sonucu bağımlı olma durumuna uzmanlar dikkat çekmektedir.
Ayrıca uzmanlar teknik olarak “internet, ekran, oyun veya telefon bağımlılığı”gibi bağımlılıkları davranış tabanlı bir çerçevede çatı kavram olan“teknoloji bağımlılığı” ile açıklamaktadır.


* Davranış Tabanlı/Davranışsal Bağımlılık mı?

Evet... Bağımlılık kavramı farklı bir boyut kazanarak sadece fiziksel bir maddeye dayandırılamayan; başta fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomi alanlarında olumsuz sonuçlara sebebiyet veren; aşırı ve tekrarlayan davranışlar, davranışa yönelik aşırı istek ve davranış üzerinde kontrol kaybına neden olan; yeni bir bağımlılık türü olarak nitelendirilen davranışsal bağımlılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Davranışsal bağımlılık çerçevesinde oyun, bilgisayar, ekran, televizyon, kumar vb. bağımlılıklardan bahsedililebilir.

Çocukların davranışsal çerçevede teknoloji bağımlılığı ile ilgili ipuçları neler olabilir?

Çocukların genellikle telefonlarda ve diğer cihazlarda geçirdikleri süre, sağlıksız bir şekilde meşgul olup olmadıklarının bir ölçüsü olarak düşünülebilir. Eğer çocuklarımızın sosyalleşme, spor, okul/akademik çalışması, hatta hijyen ve uyku gibi yaşa uygun diğer etkinlikleri dışarıda bırakma durumu söz konusu olmaya başladıysa; çocuklarımızın teknoloji ile ilgili durumlarda durmaları/bırakmaları gerektiğinde öfke durumu baş göstermeye başlamışsa düğmeye basılmış ve alarm çalmaya başlamıştır.

Ayrıca davranışsal çerçevede teknoloji bağımlılığı fiziksel hastalık riski oluşturmakla birlikte, birey üzerinde daha çok psikolojik ve sosyolojik problemlere neden olabilmektedir. Bağımlı olunan davranışın bırakılamaması ya da kontrol edilememesi, bağımlı durumdan her defasında alınan hazın yeterli olmaması sebebiyle kullanım süresinin artırılması, zamanının büyük kısmının bağımlı olunan şeye yönelik harcanması teknoloji bağımlılığından bahsetmek için göstergeler olarak nitelendirilebilir.

Ek olarakteknolojinin sorunlu kullanımı ile ailesel ve toplumsal problemler oluşmuşsa; okul, iş, aile ortamında sorumlulukların yerine getirilememesi ya da getirmede güçlük yaşanması; davranışa olan bağın azalması ya da kopması sonucunda stres, huzursuzluk, endişe gibi problemler söz konusu ise ipuçlarıyla anlamaya çalışmaktan ziyade bir uzmandan destek alınması kaçınılmaz bir hal almıştır.

Akıl/ruh sağlığı bozukluğunu neden olabilir mi veya bu durumu maskeleyebilir mi?

Eğer sağlıksız/sorunlu bir şekilde teknoloji kullanımı, sosyal izolasyon noktasına gelmişse bu durum davranış bağımlılığındanda öteye geçerek zihinsel/bilişsel sağlık sorunlarını beraberinde getirecektir.

Uzmanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, depresyon, kaygı, öğrenme bozukluğu gibi rahatsızlıkların teknoloji bağımlılığına eşlik edebilecek ikincil rahatsızlıklar olarak karşımıza çıkabileceği olasılığından bahsetmektedir.

Genel olarak sorunlu kullanımın sonuçları neler olabilir?

Şu gerçekliği aklımızdan çıkarmayalım. Teknoloji üzerinden sunulan içerikler, uygulamalar ve oyunlar bizi olabildiğince meşgul tutmak için tasarlanmakla birlikte dürtülerimizi kontrol etme konusunda güçlük çekmemize neden olmaktadır.

Çocuklarımızkendilerini akranlarıyla olumsuz bir şekilde kıyasladıkça ve bir şeyleri kaçırma konusunda endişelendikçe yoğun sosyal medya kullanımı söz konusu olabilir. Yoğun sosyal medya kullanımı dakaygı ve depresyonda düzeyinde artışı beraberinde getirecektir.

Aşırı oyun oynamanın -üçte iki veya daha fazla boş zaman harcamanın- sonucunda daha yüksek kaygı, depresyon ve madde kullanımı da dahil olmak üzere olumsuz zihinsel sağlık sorunlarına neden olacaktır.
Sosyal medyayı kullanmak, mesajlaşmak, ödev yaparken televizyon izlemek gibi çoklu görev yapmak, bilişsel işlevi zayıflatacak ve öğrenmeyi olumsuz yönde etkileyecektir.

* Ne Yapmalıyız?

Uzmanlar teknoloji kullanımının olası olumsuz etkilerine karşı ebeveynlerin uyanık olması gerektiğini belirtmektedir.

Kısaca yapılabileceklerile ilgili olarak “ebeveynlerin ekranlar etrafında uygun sınırlar koyması, çocuklarının çevrimiçi ortamda ne yaptığını anlamaları ve çevrimiçi/çevrimdışı fark etmeksizin teknoloji kullanımı gelişimsel görevleri ile ilgili olup olmadığından emin olmaları” belirtilebilir.

Sonuç olarak internet bağımlılığı, davranış tabanlı teknoloji bağımlılığı çatısı altında ebeveynlerin endişelenmelerine neden olan, sorunlu kullanım ile birçok olumsuzluğu barındıran ve kişinin akıl/ruh sağlığını etkileyen bir gerçekliğe sahiptir.

Bilinçli ve güvenli teknoloji kullanımı temennisi ile görüşmek üzere...