Kavram olarak yabancılaşma, bireysel psikolojik bir olgudur.

Kavram olarak yabancılaşma, bireysel psikolojik bir olgudur.  Ayrıca bireyin içinde yaşadığı topluma ve kültüre uzaklaşması da toplumsal yanını vurgulamaktadır. Yabancılaşma olgusu, eğitim sürecinde özellikle ortaöğretimin ikinci kademesi ve yükseköğretimde karşımıza çıkmaktadır. Ancak erken dönem eğitim sürecinde başlayabileceği söz konusudur.
Yabancılaşma olgusu bünyesinde; güçsüzlük, anlamsızlık, izole olmak ve kendinden uzaklaşma gibi kavramları barındırmaktadır. Bundan dolayı da okul ortamında edilgen ve kendi otonomisinden uzak kalan birey, okul sistemi içerisinde kendisini yabancı hissedebilecektir.
Okul ortamından çoğunlukla gözden kaçan ancak önemli bir sorun olan okula yabancılaşmanın çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenlerin farkına varılıp tanımlanması; erken müdahale edilmesi, önleyici çalışmaların yapılması ve okul ortamında sağlıklı bir eğitim sürecinin devam ettirilmesi için çok önemlidir.
Okula yabancılaşmanın nedenleri arasında “değişim” en önemli neden olmakla birlikte kişisel olmayan çevre, yetersiz ve ilgisiz öğretim, kurallar ve yönetmelikler, can sıkıcılık ve yorgunluk belirtilebilir. Esneklikten uzak katı bir eğitim programı ve  okul uygulamaları okula yabancılaşmanın tetikleyicileri olarak ifade edilebilir. Öğretmenlerin öğrencilere yaklaşımları, sergilemiş oldukları tutum ve davranışlar birincil sosyal ilişkinin gelişimi açısından önemli olduğu kadar öğrencilerin okula yabancılaşmasına yönelik önemli bir neden de olabilmektedir. Öğrencinin kişisel özelliklerinden, bireysel farklılığından uzak ve öğrenmenin doğasının göz ardı edildiği katı okul kurallarının okula yabancılaşmada çok önemli etkiye sahiptir. Okul iklimi, öğrenme aktiviteleri ve arkadaş ilişkilerinin de önemi okula yabancılaşma konusunda göz ardı edilmemelidir.
Her ne kadar yukarıda belirtilen nedenler tek başına neden olarak sınırlı olmayacağı gibi bir bütün olarak okula yabancılaşmanın nedenlerini anlamamıza katkı sunacaktır.
Okula yabancılaşmanın belirtileri olarak öğrencilerin sergilemiş oldukları olumsuz davranışlar, kuralları ihlal etme, ciddi akademik düşüş ve başarısızlık, okula devamsızlık, şiddet ve bağımlılık eğilimi gösterme sıralanabilir. Ayrıca öğrencinin ilgi ve becerilerinde kayıp, güdülenme ve motivasyon eksikliği, iletişim sorunları yaşamaya başlama, kendi yaptıklarını anlam vermeme de okula yabancılaşmanın belirtileri arasında gösterilebilir.
Bu belirtilerin ortaya çıkması her zaman okula yabancılaşmanın başladığı anlamına gelmeyeceği gibi önemli belirtiler olarak kabul edilip önleyici hizmetler açısından veri sağlayabilir.
Okula yabancılaşmış öğrenciler sadece “sınıfta oturup çevresine bakanlar” şeklinde gözlemlenebilecekleri gibi sınıf içerisinde eğitim-öğretim sürecini etkileyecek olumsuz davranışlar sergileyen, argo ifadeler kullanan veya nihayetinde okulu bırakanlar şeklinde de gözlemlenebilir. Okula yabancılaşan öğrencilerin büyük çoğunluğu zorunlu eğitim çağını bile tamamlamadan eğitim hayatını sonlandırabilir. Bunun neticesinde ise çocuk işçiliğinden tutun şiddet ve suça sürüklenme de söz konusu olabilecektir.
Okula yabancılaşmanın sonuçları ciddi sorunlara neden olacağı veya ciddi sorunları beraberinde getireceği aşikardır. Bundan dolayı dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de okula yabancılaşma olgusunun azaltılmasına yönelik birtakım çalışmalar yürütülmektedir. Bunun en bariz örneği okula öğrenci katılımını sağlamak ve okul ile öğrencileri bütünleştirmek için bireysel öğretim etkinliklerinden tutunda alternatif eğitim uygulamalarına da eğitim programlarında yer verilmesidir.
Okula yabancılaşmanın hiç olmayacağı yeni eğitim-öğretim yılı dileği ile... Sağlıcakla kalın.