29-31 Ağustos 1897 tarihlerinde İsviçre'nin Basel şehrinde ilk Siyonist kongre toplanır.

(Geçen haftadan devam)

29-31 Ağustos 1897 tarihlerinde İsviçre'nin Basel şehrinde ilk Siyonist kongre toplanır. Öncelikli gündem maddesi, Avrupa’da Yahudiler üzerindeki baskılar artınca kendilerine bir yurt edinme arayışına girmişler. Rahatlarına düşkün olan bu milletin bir yerden bir başka yere özel bir sebep olmazsa gitmeyecekleri fikri ileri sürülmüş. O zaman dini unsurlardan faydalanmanın en etkili yol olacağı, Filistin topraklarının bu işe en uygun yer olduğu fikri benimsenmiş.

Yani Siyonistler, dünya Yahudilerinin toplanacağı yer olarak Filistin'i seçmekle bir bakıma, Yahudileri belli bir toprak parçasına göç etmeye teşvik etmek amacıyla Yahudi dininin literatürünü ve kutsal saydığı bazı şeyleri istismar etmeye karar vermiş oluyorlardı.

Siyonizm’in fikir babası olarak bilinen Theodor Herzl, kendilerine Filistin'de toprak verilmesi için Sultan II. Abdülhamit'le görüşme yapmak istedi. II. Abdülhamit onlarla görüşmeyi kabul etmeyince Yahudi heyeti, 1902 yılında başbakan Tahsin Paşa yoluyla tekliflerini padişaha ilettiler.

Tekliflerinde şunlar vardı:

1.Osmanlı devletinin otuz üç milyon İngiliz altınına ulaşan borçlarının tamamını ödemeyi, 2.İmparatorluğu korumak için 120 milyon altın franka mal olacak deniz filosu yaptırmayı,

3.Devletin mali durumunu canlandırmak için otuz beş milyon altın lira faizsiz borç vermeyi.

Bütün bunlar Yahudilerin, yılın herhangi bir gününde Filistin'e ziyaret maksadıyla girmelerine müsaade edilmesine ve Yahudilerin Kudüs-i Şerif'te kendi dinlerine mensup olanların ziyaretleri esnasında içinde kalabilecekleri bir müstemleke (kanton) kurmalarına izin vermesine karşılık olarak sağlanacaktı.

Sultan II. Abdülhamid'in cevabı şu olmuştur:

Devletin borçları onun için bir ayıp değildir. Çünkü, Fransa gibi başka devletlerin de borçları vardır ve borçları onlara zarar vermemektedir.

Kudüs-i Şerif'i ilk önce Hz. Ömer (r.a.) fethetmiş ve İslam topraklarına katmıştır. Burayı Yahudilere satma kara lekesini asla üzerime almam. Müslümanların, korumam için bana tevdi ettikleri emanete ihanet etme suçunu yüklenemem.

Bir daha benimle görüşmeye veya buraya girmeye uğraşmasınlar.

Sultan II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesine uzanan soğuk savaş böylece başlıyor. Bu işin bir boyutu.

Soğuk savaşın bir başka boyutu da bu arada devreye sokuluyor.

İngiliz siyasetçi ve müstemlekeler bakanı William Ewvart Gladstone eline kur’an’ı alarak, “Bu Kur’ân, Müslümanların ellerinde kaldıkça onlara hükmedemeyiz; biz Kur’ân’ı Müslümanlardan uzaklaştırmak veya onları Kur’ân’a yabancılaştırmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.” Diye İngiliz parlamentosunda bir konuşma yapar. (Nursi, Bediuzzaman Said, Tarihçe-i Hayat, e Risale, s.279; Tarih Okulu Dergisi (TOD) 37 (2018), 323) İngiliz siyaseti, Müslümanları İslam’dan soğutma ve Kur’an’dan uzaklaştırma çaba ve gayretini bütün İslam coğrafyasında yürürlüğe koyar. Bu da soğuk savaşın ikinci önemli boyutu.

Bunun gerçekleşebilmesi için Osmanlının parçalanması gerek. Birinci dünya savaşı, Osmanlıyı parçalama planıdır.

Konuya devam edelim.