Yaşayanlar için oldukça sıkıntı verici olan panik atak sırasında insanlar kontrollerini kaybedecekleri, kalp krizi, beyin kanaması gibi sağlık sorunları ile karşı karşıya oldukları hatta ölecekleri düşüncesine kapılarak yoğun sıkıntı ve korku yaşayabilir. Panik atak dünya genelinde yaygın rastlanan bir psikolojik sorundur. Araştırmalar dünya genelinde nüfusun yaklaşık %35’inin yaşamlarının bir döneminde panik atak yaşadığını göstermektedir. Bu oran kadınlarda erkeklere kıyasla daha yüksek olabilir. Tedavi edilmezse sık ve uzun süreli ataklar kişileri önemli ölçüde kısıtlayabilir. Kişi atak geçirme endişesi ile yalnız kalma, kalabalığa girme veya evden çıkma gibi pek çok durumdan kaçınabilir.

Panik atağın kesin nedeni bilinmemekle birlikte çeşitli faktörlerin atakların ortaya çıkmasında rolü olduğu düşünülmektedir. Günümüzde yapay zeka desteği gibi gelişmiş teknolojiler yardımıyla uzmanlar panik atak sebepleri hakkında daha fazla çalışma yapma imkanı bulmakta dolayısıyla panik atağın altında yatan sebebe yönelik tedavi seçenekleri de çeşitlenmektedir. Bazı araştırmalara göre beynin ve sinir sisteminin korku ve kaygıyı algılama ve bunlarla başa çıkma biçimi ile panik atak arasında bir ilişki vardır. Bunun yanı sıra beynin korku, öfke, kaygı gibi duyguları işleyen bölümünün yani amigdalanın herhangi bir sebeple çalışma mekanizmasında bozulma olması durumunda da panik atak gelişebilir. Ek olarak, bazı çalışmalar kortizol ve steroid gibi hormonlarda veya hormonlara benzeyen bileşiklerde yaşanan dengesizliklerin de atakların gelişiminde önemli rolü olduğunu gösterir.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Panik atak belirtileri genellikle daha öncesinde herhangi bir uyarı vermeden ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkar. Panik atak belirtileri genellikle atağın başlamasının ardından 10 dakika içerisinde zirveye ulaşır. Bu süreçte kişiler kontrollerini kaybetme, kalp krizi geçirme, ölüm korkusu gibi konularda yoğun korku duygu durumu içerisinde olabilir. Belirtiler ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişse de uzman hekim kadrosu tarafından sıklıkla karşılaşılan başlıca belirtiler şu şekildedir:

  • Göğüs ağrısı,
  • Kalp çarpıntısı,
  • Nefes darlığı,
  • Titreme,
  • Mide bulantısı,
  • Terleme,
  • El ve ayak parmaklarında uyuşma ve karıncalanma,
  • Boğulma hissi,
  • Zihnin bulanıklaşması ve kontrolü kaybetme korkusu,
  • Gerçekten uzaklaşma,
  • Kendinden uzak hissetme,
  • Bir tehlike veya felaket yaklaşıyor gibi hissetme,
  • Mide krampları,
  • Ölüm korkusu,
  • Baş dönmesi, sersemlik veya baygınlık hissi.

Panik atak belirtileri gösteren kişilerin sıklıkla zorlandıkları konulardan bir tanesi panik atağın tekrarlamasına yönelik duyulan endişedir. Bu kişiler panik atak geçirmekten korktukları için daha önceden yaparken zorlandıkları yalnız kalma, ev içinde kalma, dışarı çıkma gibi aktiviteleri yapamaz hale gelebilir.

Panik Atak Nasıl Geçer?

Panik atak tedavisi kişinin semptomlarının şiddetine ve genel ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir. Uzman hekim kadrosu gelişmiş teknolojiler yardımıyla günümüzde panik atak tedavisi sırasında psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisinden birden faydalanabilir.

Panik atak tedavisinin uzmanlar tarafından yönetilmesi önemlidir. Bununla birlikte nefes egzersizleri de kişilerin semptomlarını kontrol altına almasına yardımcı olabilir. Burundan 4 saniye nefes alıp 2 saniye tuttuktan sonra ağızdan 6 saniye nefes vermek panik atağı geçirme noktasında etkili olabilir.

Anne ve Bebeği, 94 Gün Sonra Kavuştu Anne ve Bebeği, 94 Gün Sonra Kavuştu

Panik Atak Geçirirken Neler Yaşanır?

Panik atak aniden başlayan ve yoğun korku ile karakterize kısa süreli bir nöbet dönemidir. Panik atak krizi sırasında kişiler kalp çarpıntısı, nefes darlığı, baş dönmesi, terleme, titreme, göğüs ağrısı ve ölüm korkusu gibi semptomlar yaşayabilir. Ataklar genellikle 5-20 dakika, nadiren 1 saat, sürse de etkileri saatlerce devam edebilir. Panik atak sırasında sinir sistemi gerçek bir tehdit olmaksızın “savaş veya kaç” tepkisi verir. Adrenalin salgılanır, kalp atışları ve nefes alıp verme hızlanır. Panik atak sorunu bulunan kişiler normalde herhangi bir tehditle karşı karşıya olmasalar da yaşanan fiziksel tepkiler gerçektir. Hastaların vücutlarına takılan çeşitli cihazlarla izlendiği bazı araştırmalarda kalp çarpıntısı, vücuttaki oksijen seviyesinin düşmesi gibi fiziksel değişimlerin ataklardan en az 45 dakika önce ortaya çıktığı görülmektedir.

Panik Bozukluk Risk Faktörleri Nelerdir?

Panik bozukluk sebepleri kesin olarak bilinmese de genetik ve çevresel bazı faktörler panik atak riskini artırabilir. Buna göre başlıca risk faktörleri şu şekildedir:

  • Genetik yatkınlık: Panik bozukluk da dahil olmak üzere anksiyete bozukluğu vakalarının büyük çoğunluğunun aile öyküsünde psikolojik bozukluğa rastlanır. Araştırmalara göre birinci dereceden akrabalarında panik atak bulunan kişilerde panik atak görülme riski %40 artabilir.
  • Psikolojik sağlık sorunları: Kaygı bozukluğu veya depresyon gibi başka bir psikolojik sağlık sorunu bulunan kişiler panik bozukluğa daha yatkın olabilir.
  • Çocukluk çağı travmaları: Özellikle 1 ile 17 yaşları arasında yaşanan travmalar ilerleyen yaşlarda panik bozukluk gibi psikolojik sağlık sorunlarına neden olabilir. 

Yukarıda sayılanların yanı sıra boşanma, bebek sahibi olma gibi yaşamda meydana gelen değişiklikler, sevilen birinin kaybı, sigara ve alkol tüketimi, aşırı kafein tüketimi gibi durumlar da panik atak riskini artırabilir.

Muhabir: BEKİR BURAK CANBOLAT