Osmaniye'de yaşayan 57 yaşındaki Fatih Güvercin, meyve bıçağıyla başladığı hobisinde atölyeye dönüştürdüğü evinin balkonunda kendi imkanları ile taş ve ahşabı sanata dönüştürüyor.
Osmaniye'de Rahime Hatun Mahallesi'nde yaşayan Fatih Güvercin, 34 yıl önce meyve bıçağı ile hobi olarak başladığı taş ve ahşap oyma sanatında evinin balkonunu sanat atölyesine dönüştürdü.
Arkadaşlarıyla gittiği bir gezide buldukları taşa meyve bıçağıyla insan figürü yaptıktan sonra bu işe hobi olarak başladığını söyleyen Güvercin, doğada bulduğu farklı çeşit taşları ve ahşapları atölyesine getirerek burada onları sanat eserine dönüştürüyor. Emekli olduktan sonra bu hobisine daha çok zaman ayıran Güvercin, yaptığı ürünlerin maddi bir karşılığı olmadığını, çevresindeki insanlara hediye edip sosyal medya hesabından paylaştığını söyledi.
İlk başlarda bu hobiye meyve bıçağı ile başladığını, daha sonra makineler aldığını söyleyen Fatih Güvercin, "Bu ahşap ve taş işlemelerine hobi olarak 1990 yılında başladım. O dönemde arkadaşlarla bir doğa gezisi yapıyorduk. Arkadaşlar bir taş buldu, dalga geçtiler yani şakalaştılar kendileri aralarında ben aldım o taşı baktım güzel, hoşuma gitti. Elime alıp taşı işledim insan figürü yaptım öyle başladık artık bu işe, hobi olarak. Tabii başladıktan sonra ilk meyve bıçağıyla önce başladım. Meyve bıçağından sonra daha böyle keskin, daha güzel bir bıçak aldım, daha sonra freze makinesi, el freze, el taşlama denilen bu hobi makinelerinden aldım. Tabii bunları alınca taş işlemek için ayrı frezeler, ağaç işlemek için, oymak için ya da ayrı frezeler aldım. Profesyonelleştik şu anda arada zaman buldukça yaparken birikmeye başladı tabii ki yaptıklarımız. Emekli olunca da daha da yoğunlaştık bu hobimize taş olsun, ahşap olsun bunları yapıp sosyal medyaya yüklüyorum. Kesinlikle satmıyorum şu anda yani talepte çok aslında satar mısın diyenler de var ama ben satmıyorum. Arkadaşlara hediye ediyorum bazen kendi yaptığım ürünlerde" diye konuştu.
"Yaptığım eserlerin bir hikayesi olsun istiyorum"
Yaptığı eserlerin bir hikayesi olmasını istediğini söyleyen Güvercin, "Burdur seyahatimizde, yol kenarında bu taşı buldum eve geldim. Önce bir kadın silueti yaptım bu tarafına taş çok güzel işlendi, heykel mermeri olduğundan dolayı kıyamadım arkasına da bir erkek yapmaya başladım. Baktım yani Roma askerine benzedi dedim ki bunun bir kavuşamayan aşıklar hikayesi olması gerekiyor. Eşime dedim böyle eşim öğretmen uydurma dedi öyle bir şey olur mu? Buraya yansımış ama dedim bu kavuşamayanlar arkalı önlü olunca dedim. Araştırdım Ağlasun Kaymakamlığı sitesinde İsebella ve Antonin’in aşkı çıktı. Tabii ki çok bu tarih içerisinde kavuşamayan aşıklar Sagalassos Antik Kenti'nde bunların aşıklar çeşmesi yapılmış öyle bir hikayesi oldu" dedi.