TÜRK DİYANET VAKIF-SEN GENEL BAŞKANI NURİ ÜNAL’DAN CAMİDEKİ SALDIRIYA TEPKİ TÜRK DİYANET VAKIF-SEN GENEL BAŞKANI NURİ ÜNAL’DAN CAMİDEKİ SALDIRIYA TEPKİ

Evdeki televizyon kumandası, modern basit bir cihazdan çok daha fazlasıdır. 
Özellikle erkekler için, bu küçük elektronik alet bazen bir güç simgesi, bazen de evin kontrolünün anahtarı haline geliyor. 
Kumandanın üzerindeki hakimiyet, evdeki sosyal düzen ve aile biriminin rollerini yansıtan bir metafor olarak ortaya çıkıyor. 
Televizyon kumandası, sadece kanallar arasında geçiş yapmaya yarayan bir araç değil, aynı zamanda karar oranlarının parametreleridir. Aile içinde hangi programın izleneceği, hangi programın açılacağı ve hatta hangi ses düzeyinde olacağı gibi kararlar, genellikle kumandayı elinde bulunduran kişi tarafından verilir. Bu kişinin çoğu evin erkeği olur ve bu durum, toplumdaki cinsiyet rollerine dair derin ayrıntılı kalıpları gözler önüne serer.
Kumandayı elinde tutan erkekler, sadece bir yeteneği değil, aynı zamanda evde karar vermenin bir yolu olarak algılanıyor. Uzmanlara göre, kumanda üzerindeki bu hakimiyet, evde erkek şiddetini pekiştiren sembolik bir güç göstergesidir. Erkeklerin kumandaya olan düşkünlüğü, evdeki bu kontrol ve hakimiyetin bir dışavurumu olarak değerlendirilebilir.
Alışkanlıklar mı, Güç Mücadelesi mi?
Erkekler, televizyonun başındayken kumandayı elde tutmayı doğal bir hak olarak görürler. Bu durum, özellikle futbol gibi spor karşılaşmalarının izlendiği akşamlar belirgin hale gelir. Erkeklerin bu spor yayınlarına olan tutkusu, kumanda üzerindeki hakimiyetin daha da güçlenmesine yol açar. Yapılan incelemelere göre, yüzde 70'i televizyon kumandasını elinde tutmayı tercih ediyor.
Kumandanın kontrolünü elinde tutmak, birçok erkek için günün stresini atmanın ve kontrolün yeniden kazanılmasının bir yoludur. Bu davranış, evde kendini güvende hissetmenin ve rahat hissetmenin de bir sembol olarak görülüyor.

Ekran Görüntüsü 2024 08 26 203320Özellikle sevilen dizilerin yayın aralıklarında, kumanda üzerindeki güç mücadelesi farklı bir boyut kazanabiliyor. Kadınlar, bazen uzlaşmayı sağlamak için kumandayı paylaşma teklifinde bulunurken, bazılarında ise televizyon izleme açık belirleyerek dengeyi korumaya çalışıyorlar.
Bu durum, zaman içinde bir çekişmeye ve hatta sessiz bir mücadeleye dönüşebilir. 
Psikologlara göre, erkekler günlük yaşamın getirdiği stres ve baskıdan uzaklaşmak için evde bir tür “güvenlik alanı” yaratma ihtiyaçları görürler. Televizyonun kumandası ise bu güvenlik donanımına sahip bir parça haline gelir. Bir şeylerin kontrol edilebilmesi, onların daha güçlü ve güvende hissetmelerini sağlıyor.
Bunun yanı sıra, kumandayı elde tutmak, aile içindeki geleneksel rolünü pekiştirmektir. 

Ekran Görüntüsü 2024 08 26 203219Erkekler genellikle spor, haber ve belgesel programları gibi içerikleri tercih ederken, kadınlar daha çok dizi ve eğlence programlarına yöneliyorlar. Bu durum, kumanda üzerinden yaşanan tercih farklılıklarını ve dolayısıyla güç mücadeleyi de beraberinde getiriyor.
Toplumun çeşitli kesimlerinde, bu durum zamanında kabul edilmiş bir kalıp haline getirilmiştir. “Erkeklerin kumandayı elinde tutması” kavramı, neredeyse kültürel bir norm olarak geliştirildi.
Kumanda, birçok evde sessiz bir iktidar mücadelesinin sembolü olmaya devam ediyor. 

Muhabir: Ümit KAHRIMAN