YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN

Yerel seçimlerin basit bir seçim olmadığını en yakından hisseden bir şehirde yaşıyoruz. Belediyelerin ekonomiyi düzeltme imkanı olmayabilir ama imardan kültüre, temizlikten şehir huzuruna kadar hayata dair hemen herşeye etki eden kurumlar olduğu bir gerçek.

Abone Ol

Yerel seçimlerin basit bir seçim olmadığını en yakından hisseden bir şehirde yaşıyoruz. Belediyelerin ekonomiyi düzeltme imkanı olmayabilir ama imardan kültüre, temizlikten şehir huzuruna kadar hayata dair hemen herşeye etki eden kurumlar olduğu bir gerçek.

Belediyeler tüm bu süreçte esaslı rol oynayan, yetkileri olan, denetim yetkisi de bulunan kurumlar. Yerel seçimler aslında bir partiye veya adaya oy verirken nasıl bir gelecek istiyoruz, nasıl bir şehirde yaşamak istiyoruz diye düşünülmesi gereken demokratik bir katılım imkanı sağlıyor. Ekonomi ne kadar iyi olursa olsun perişan bir yörede yaşıyorsanız açıkçası çok bir anlamı olmuyor. Darmadağın sokaklar, hemen her sokakta göze çarpan bir çirkinlik, başarısız kentleşme, düzensizlik, çarpık tabelalar, kaldırım işgalleri, yeşile savaş açan bir yönetim anlayışı geleceğimizi çalıyor ve çocuklarımızın sağlıklı büyüme ve gelişme imkanını da yerle bir ediyor.

Osmaniye uzun yıllardan beri İl olmasına rağmen hala alt yapı sorunlarını çözememiş, sosyal ve kültürel yönden gelişimini tamamlayamamış bir yer. Seçimler yaklaştıkça panik halinde ve plansız bir şekilde yapılan yol çalışmaları aslında seçmene hakaret etmek değil midir ? Yıllardır yapılamamış alt yapı çalışmalarının depremden hemen sonraya sıkıştırılması, zaten bozulan düzenin daha da bozulması sizce mantıklı bir planlamanın ürünü müdür ? Çöp konteynırlarının boşaltılıp etrafının leş gibi bırakılması, parkların bakımsız ve kaderine terk edilmiş hali, kaldırımların işgal edildiği, isteyenin istediği gibi tabela taktırdığı, asfalttan mahrum, kalitesiz parke yollara mahkum edilen bir şehir yirmi birinci yüzyıla uygun mudur ?

Belediyenin öncü olduğu kaliteli bir hizmet gören var mı ? Kendi hizmet binasını adeta yolun içine yapan, işin içinden çıkamayınca da alt geçit vs yapıp trafiği daha zorlaştıran bir yönetim modeli sizce ne kadar bilimseldir. Temizlik hizmetlerinin sadece çarşı merkezine sunulduğu, alış veriş merkezinin ve Valilik binasının dışında temizlik araçlarının ve görevlilerinin bulunmadığı bir şehir sizce vatandaşına değer veriyor mudur ?

Sırtını dağa yaslamış, denize yakın sayılabilecek bir coğrafya avantajına sahip olan Osmaniye hiç merak edilmeyen, gelince bir an evvel gidilmek istenilen bir yer olmayı mı hak ediyor. Yıllardan beri para harcanan ancak hala bitirilmeyen Karaçay vs projeleri şehir için gerçekten öncelikli mi ? Emin olun bundan 30 yıl evvelki Osmaniye bu kadar yorucu ve çirkin bir şehir değildi. Çınarlı Kahve ve etrafında gelişen küçük çarşısı ile kendi halinde, iddiasız ama sakinlerini yormayan bir şehirdi. Bugün gelinen nokta ise trafik sorununa boğulan, birkaç kilometre mesafenin yarım saatte aşılamadığı, alt yapı sorunlarını hala çözememiş, toz ve pislik içinde, temizlenmeyen, kaldırımı olmayan, park ve yeşilin neredeyse olmadığı, olanın ise harabeye dönüştüğü bir şehir. Ne kadar üzücü değil mi ?

Gençlerin kültürel aktivite yapmalarına imkan tanıyacak mekanların olmadığı, bilbortlara Belediye’nin kendi reklamı için harcanan onbinlerin hesabının sorulmadığı bir şehir. İş o noktaya geldi ki artık bu hizmetsizlik ve perişanlık seçmene hakaret noktasına geldi: Ben her halükarda seçilirim.

Seçim aynı zamanda hesap sormaktır. Kimse şehrin sakinlerinden, şehrin geleceğinden, çocuklarımızın temiz bir şehirde ve çevrede yaşama hakkından büyük değildir. Belediyenin A’dan Z’ye değişmesi, vatandaşla kurduğu ilişki tarzından yaptığı hizmetlerin niteliğine kadar her kademenin dönüşmesi zaruret haline gelmiştir. Yeni nesil başka şehirlere seyahat ettiği zaman, her nereye giderse gitsin, Osmaniye’de aslında Belediye ve mahalli idare hizmetinin olmadığını, Osmaniye’nin kaderine terk edildiğini hissetmektedir. Şehrin bilmem nereden ne oranda alınan kredilerle yapılan faaliyetlerin reklamına karnı toktur. Osmaniyeliyim diyen herkes belediye seçimlerine sahip çıkmalı ve Osmaniye’ye yakışan, geçmişle gelecek arasında bağ kuran, buraya özgü mimari yaklaşımı benimseyen ve icraata geçiren, gençleri kucaklayan, kültürü, tabiatı önceleyen bir şekilde yönetilmelidir.