ÜNİVERSİTELİLER GÖZÜNDENHALKIMIZ VEOSMANİYE?

Abone Ol

Üç gün süreli bir sempozyum yaptık.

Konu her yönüyle Osmaniye?

Ülkenin dört bir yanından bilim insanları geldi.

Toplamda yüz civarında bildiri sunuldu.

Gerçekten harikaydı sunumlar.

Osmaniyeli olarak ilk kez duyduğumuz şeyler bilimsel temellerle anlatıldı.

Kitap olarak basım çalışmaları sürmekte.

Yakında çok sayıda basılıp ilgili yerlere gönderimi yapılacak.

Bu bildirilerden sadece birini kısmen paylaşacağım?

Malumdur ki Osmaniye?liler olarak şehir hakkında yazılan çizilene

yerel yönetim çok da itibar etmiyor.

Size dönüp de ?yahu bu da nedir? diye sormuyorlar.

Bu itibarsızlığın nedeni Osmaniyeli olmamızdan kaynaklı olsa gerek.

Ve bunun ?mahallenin kızı sümüklü olur?düşüncesinden kaynaklandığını

düşünüyorum.

Yani belli ki bizi sümüklü görüyorlar?

Onlara inat sözü bu kez ?sümüksüzler!?e bırakma kararı verdik.

Ve tamamıyla Osmaniye dışından gelenlerle bir çalışma yaptık.

Yapılan çalışma ankete dayalı bir çalışma?

40 Soru sorduk şehrimize yönelik.

Önemli gördüğümüz bölümlerini sizlerle paylaşmayı görev bildik?

Ve sonuçta birlikte sevinmeye ya da birlikte üzülmeye karar verdik?

Sağlık, sosyal ve kamu hizmetlerinin yeterli olup-olmadığı, gürültühava

ve görüntü kirliliğinin durumu, tiyatro-konser ve kültürel gibi

sanatsal faaliyetlerin seviyesi, esnafın ve ev sahiplerinin öğrencilere farklı

fiyat uygulaması yapıp-yapmadıkları, şehrin gençlerinin kız öğrencilere

karşı davranış biçimleri, şehir içi ulaşım imkânlarının yeterlilik durumu,

Osmaniye?nin ilgi çekici ve olumlu bir şehir olup-olmadığı, şehir içi

ulaşım ücretlerinin kabul edilebilirliği, Osmaniye?de ikamet eden halkın

kişisel özellikleri, mezun olduktan sonra Osmaniye?de çalışmak isteyipistemedikleri

hakkındaydı sorular?

Yaklaşık 600 ?sümüksüz!? öğrenciye soruldu sorular.

Neler öğrendik şehrimiz hakkında?

Şehrimizde kamu hizmetlerinin yetersizliği hakkında zaten ortak bir

kanaat var da?

Kötüsü gençlerin %60?ının şehrin gelişimi için yerel yöneticilerin

çalışma yapmadıklarına olan inançları?

Ve yine gençlerin büyük bölümü şehirde hava, gürültü ve görüntü

kirliliğinin olduğundan yakınmakta.

İldeki sanatsal faaliyetlerin yetersizliğini ifade etmelerini zaten anlayabiliyorum.

Ev sahiplerinin öğrencilere daha yüksek ücret talep ederek ev kiralamalarını

da bir şekilde anlayabiliyorum.

Esnafın da benzer davranış sergilediğine inanıyor çocuklar.

Buna ben bile inanmadım ancak çok da aldırmadım.

Ancak?

Halkımızın kişilik özellikleri hakkında bazı düşünceleri var ki?

Acaba yanlış anket mi yapıyoruz diye düşünmedim değil.

Ancak yazmak zorundayım.

Zira bizimkisi sadece tespit.

İstatistikler ne diyorsa onu aktarıyoruz.

Yorum bile katmamaya gayret ediyoruz.

Halkımız hakkında il dışından gelenlerin bakış açısını ilk defa duyduğumda

irkildim.

Kızlarımıza sorduk:Osmaniye?li erkeklerin sizlere davranışını nasıl

buluyorsunuz?

Cevap: Gençler bize karşı çok saygısızlar.

Burada duyduğum utançla oranlara bakıyorum.

Maalesef doğru?

Zira oran öyle yüksek ki?

Kararsızların oylarını dağıttığınızda oran yüzde 85?e çıkıyor.

Yani her 10 öğrenciden 8-9 tanesi erkeklerimizden şikayetçi.

Utanıyoruz?

Ancak utanacak başka özelliklerimizi yüzümüze vuruyor öğrenciler?

Osmaniye insanını kibar görmüyor öğrencilerin yüzde yetmişbeşi?

Ve yüzde 50?si bencil olduğunu düşünüyor halkımızın.

Bir o kadarı da misafirperver olmadığımızı.

Ve şehrimizin geleceği açısından çok ama çok önemli olan son soruyu

soruyoruz:

Mezun olduktan sonra Osmaniye?de kalıp çalışmak ister misiniz?

Yüzde 85 oranla cevap geliyor: Hayır?

Kız öğrencilere soruyoruz aynı cevap, erkeklere soruyoruz aynı

cevap?

TUİK verileri şehrimizin göç verdiğini gösteriyor zaten.

Ancak kendi öğrencilerimizi de okul sonrası tutamamanın anlamı net:

Beyin göçü.

Beyin göçü çekemediğimiz zaten belli.

8 Yıllık üniversitemize dışarıda çalışırken gelen Osmaniye?li

akademisyen sayısı 10?u bile geçmezken?

Malum beyin göçü bizi ciddi ciddi düşündürmeli?

Yöneticiler, STK?lar ve de halk olarak durumun vehametinin farkına

varmalı ve çözüm için mutlaka el ele vermeliyiz.

Aksi halde;

Mutlu Şehir hayali hayaletten öte bir şey olmaz biçim için?

Esenlik dileklerimle mutlu haftalar diliyorum?