Dar sokaklar, bakımsız yollar, temizlenmeyen, kaderine terk edilmiş, perişan, pejmürde bir şehir. Bu cümleleri bir Osmaniyeliye okusanız hemen Osmaniye’den bahsedildiğini anlar.
Şehir, belediye hizmetleri anlamında uzun yıllardan beri aynı kadro ile yönetiliyor. Makul düşünen ve siyasi tarafgirliğe düşmemiş herhangi birisi bu yönetimin Osmaniye’ye şöyle bir güzellik kazandırdı, şöyle bir vizyon getirdi demesi mümkün değil. Belediyenin temizlik hizmetlerinden sadece bazı cadde ve sokaklar faydalanıyor. Onlar da Belediye ve Valilik binasına yakın olanlar. Bir de belediyede yönetici olanların ikamet ettikleri sokakların canla başla temizlettirilmesi de var. Derli toplu, rasyonel bir yönetim ve planlama olmadığı için belediyede tanıdığı olanın daha hızlı ve etkin hizmet aldığı bir kurumsal yapıdan bahsediyoruz. Muhatapları bunu biliyordur muhakkak.
Şehire çeki düzen veren, şehri modernleştiren ve bir kimlik kazandıran bir imar çalışması görmek ne mümkün. Şehrin geçmişinden kalan ve güya koruma altında olan eserler ansızın yakılmayı ya da yıkılmayı bekliyor. Bu tipte konaklar veya az katlı yapıları teşvik eden olmadığı gibi depremden önce 5 kat olan inşaat izninin 8-9 kata çıkarıldığı dahiyane bir şehir yönetimi. 1 dönüm arsanın içerisine 5 kat imar izni alırsanız 10 bilemedin 15 daire yapabilirsiniz. Ama bunu 9 kata çıkardığınız zaman iki katı daire yapmanız mümkün. Ne kadar müşfik bir belediyemiz var değil mi ? Ne arsa sahibini üzüyor ne de müteahhidini.
Halbuki belediyeler tek tip tabela, tek tip imar planı, dış cephe tasarımı ve boya gibi konularda yetki sahibi kurumlar. Sokak, cadde bazında bu tipte bir planlama yapılsa belki de şehir şu altı kaval üstü şişhane görünümünden kurtulacak.
Her şeyi bir kenara bırakalım, eskiyi düzeltmek zor ama bu pejmürde görünüme son verelim, modern bir sokak yapalım, yeni bir çarşı inşa edelim deseler alternatif bir şehir oluşacak. O alternatif de Masal Park masalıyla ziyan edildi. Bu israf anıtının olduğu lokasyona iki, üç katlı yeni bir çarşı inşa edilmiş olsa, upuzun, ferah geniş bir cadde yapılsa, cami ve kütüphane yapılsa, modern şehirlerdeki gibi zemin katlarda kaldırımı işgal etmeyecek şekilde dükkanlar yapılsa belki de farklı bir şehir oluşuverir ve model olurdu. Bu tip hizmetten mahrum Osmaniye hala Karaçay yürüyüş yolu, Karaçay parkı vs ile avutuluyor. Halbuki olan parkı bile temizlemekten aciz bir yönetimin kime ne faydası olabilir.
Şehirde aylardan beri finansmanı büyük bir kredi ile (borçlanma ile) sağlanan alt yapı çalışması yürütülüyor. Hizmete alışık olmadığımız için yadırgıyoruz haliyle. Yollar harap ediliyor, sular kesiliyor. Harap edilen yollar tamir edilmiyor, üzeri dahi doğru dürüst kapatılmıyor. Arabalar adeta tarlada offroad yapıyor. Toz topraktan pencereler açılamıyor. İletişim hatlarını aradığınızda benzer laflar. Şu gün bitecek, o güne kadar sabırlı olun diyen bile yok. Bu konuda belediyeden halkını insan yerine koyan medeni bir açıklama, bir bilgilendirme gören, duyan yok. Billboardlar, sosyal medya hesapları resimlerle, boş reklamlarla dolduruluyor. Güya vatandaşla iletişim kuran bir belediyecilik. Sevsinler belediyeciliğinizi.
Vatandaşımız da kusurlu. Kurallardan rahatsız olan kuralsız bir iklimde yaşamaktan şikayet etmemeli. Oy verirken, tercih yaparken kendi menfaatim değil hepimizin menfaati diye düşünmeli.