Osmaniye sokaklarında sayıları her geçen gün azalan kerpiç evler, kentin aslında yakın tarihine ışık tutuyor.
Kent merkezinde yükselen binalar sebebiyle, araçta giderken veya yürürken pek fark edilmez hale gelen kerpiç evlerin neredeyse hiçbiri 6 Şubat depreminde yıkılmadı fakat kaderine terkedilen bu evleri kim koruyacak?
Güneşte kurutulmuş kerpiçten yapılmış bu yapıların Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kimisi kültür varlığı olarak koruma altında bulunurken bazıları de maalesef ya çıkan yangılar da ya da yağmur suları sebebiyle harabe hale gelmiş durumdalar.
Kerpiç, toprak, su ve saman ya da tezek gibi organik malzemelerin karışımından oluşan bu doğal yapılar, dayanıklılıkları ve yalıtım özellikleriyle tanınırlar, ayrıca rustik, dünyevi bir görünüme sahip benzersiz bir estetik çekiciliğe sahiptirler.
Kerpiç evler, dünyanın birçok farklı bölgesinde, özellikle az yağış alan ve diğer inşaat malzemelerine sınırlı erişimin olduğu kuru iklime sahip bölgelerde binlerce yıldır kullanılmaktadır.
Kerpiç evler de bu kapsamda eski çağlardan bu yana insanlığın barınma ihtiyaçlarına yönelik çevre dostu yapılar olarak güncelliğini korumaktadır.