İnsan Hayatının Mukaddesiyeti
Hutbede, "Ey insanlar! Zilhicce ayınız, Mekke şehriniz ve arefe gününüz nasıl mukaddes ise canlarınız, mallarınız, şeref ve namusunuz da aynı şekilde mukaddestir, dokunulmazdır" ifadelerine yer verilerek, her insanın canının kutsal olduğu ve bu değere herkesin saygı göstermesi gerektiği vurgulandı. İslam dinine göre, hiçbir sebep olmaksızın insan canına kastetmenin yasak olduğu, intiharın, töre cinayetlerinin, namus bahanesiyle insan hayatına son vermenin, kişilerin kendi adaletini uygulamaya kalkışmasının haram kılındığı belirtildi.
"Şiddet ve Zalimler Artıyor"
Diyanet, her geçen gün dünyada artan şiddete ve zulme dikkat çekerek, Gazze başta olmak üzere Müslüman coğrafyalarında uygulanan katliamlara dikkat çekti. Hutbede, "İnsanların kalbine Allah korkusu ve ahiret bilinci yerleştirilmedikçe, suçlulara karşı caydırıcı cezalar uygulanmadıkça kötüler suç işlemeye devam edecektir" denildi. Kur’an’da geçen, “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır" ayetinin hatırlatıldığı hutbede, suçlulara uygulanan adaletin toplumda güveni sağlayacağı ifade edildi.
Merhamet ve Güven Vurgusu
Müslümanlara merhametli olmaları, kimseye zarar vermemeleri ve insanların elinden ve dilinden emin oldukları kimseler olmaları gerektiği hatırlatılarak, İslam’ın barış ve esenlik dini olduğunun altı çizildi. Ayrıca, gençlerin ve çocukların bu değerler çerçevesinde yetiştirilmesinin önemi vurgulandı. Hutbede, "Kendi canımızı aziz bildiğimiz gibi, diğer insanların da canını aziz bilirsek kâmil bir mümin, örnek bir Müslüman ve iyi bir insan oluruz" denildi.