Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye'yi derinden sarstı ve binlerce insanın hayatını altüst etti.
6 ŞUBAT DEPREMİ SONRASI KAYIPLAR VE UMUT ARAYIŞI
Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Senem Ece Mazı da bu felaketin en ağır yaralılarından biri.
Depremde eşi, kızı ve kayınvalidesini kaybeden Mazı, aynı zamanda enkaz altında kaldı ve sağ bacağı ampüte edildi. Her şeye rağmen hayatta kalma mücadelesi veren Mazı, kendisine bir protez bacak takılarak yeniden umutla yürümeye başladı. Ancak bu umut, toplumsal vicdanın eriyişine dair acı bir örnekle sarsıldı.
İKİNCİ EL PROTEZİN ŞOKU: DEPREMZEDENİN DOLANDIRILMASI
Senem Ece Mazı, 650 bin TL'ye aldığı protezin sıfır yerine ikinci el olduğunu öğrenince büyük bir şok yaşadı. Deprem sonrası zorlu bir süreçten geçen Mazı, kendisine yardımcı olacaklarını düşündüğü kişiler tarafından dolandırıldığını öğrendi. Hayırsever bir bağışçı sayesinde aldığı protez bacağın, aslında piyasa değeri 90 bin TL olan eski bir ürün olduğunu ve garantisinin bitmiş olduğunu fark etti. Bu durum, sadece bireysel bir aldatma değil, aynı zamanda yardıma muhtaç bir insana yapılan büyük bir haksızlığı gözler önüne seriyor.
TOPLUMSAL VİCDANIN YOK OLUŞU
Bir ülkenin yaşadığı büyük bir felaket sonrası en büyük sınavı, zor durumdaki vatandaşlarına nasıl yaklaştığıyla ölçülür. Ancak bu olay, deprem mağdurlarına yönelik vicdansız ve etik dışı bir yaklaşımı ortaya koyuyor. Toplumun en savunmasız anlarında, insanların acılarından fayda sağlamaya çalışan kişiler ve kuruluşlar, toplumun ahlaki dokusunun ne kadar zayıfladığını gösteriyor. Bu tür olaylar, sadece bireysel bir mağduriyet değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunun da yansımasıdır.
MAZI'NIN MÜCADELESİ VE TOPLUMA MESAJI
Senem Ece Mazı, yaşadığı haksızlık karşısında yılmadan mücadelesine devam edeceğini belirtiyor. Dolandırıldığını öğrenen Mazı, hakkını aramak ve adaleti sağlamak için gerekli tüm adımları atacağını ifade ediyor. Bu mücadelenin, sadece bir bireyin değil, toplumun vicdanının da yeniden canlanması için önemli bir adım olduğunu söylemek yanlış olmaz.
YARDIM BEKLEYENLERE KÖTÜ DAVRANIŞIN SONUÇLARI
Bu tür olaylar, toplumsal dayanışmanın ve yardımseverliğin önemini bir kez daha vurguluyor. Bir felaket sonrası, en çok yardıma muhtaç insanlara yapılan bu tarz kötü davranışlar, toplumda derin bir güvensizlik ve kırılma yaratıyor. Deprem gibi büyük felaketler, sadece fiziksel yıkıma değil, aynı zamanda toplumsal değerlere de zarar verebilir. Vicdanın kaybolması, en büyük kayıplardan biridir.
BİZ NE ARA BU KADAR VİCDANSIZ BİR TOPLUM HALİNE GELDİK
Senem Ece Mazı’nın yaşadığı bu trajik olay, sadece bir bireyin karşılaştığı bir sorun değil, aynı zamanda toplumun etik değerlerinin sorgulanması gereken bir durumdur.
Yardıma en çok ihtiyaç duyan bir insanın umutlarının kötüye kullanılması, toplumsal vicdanın ne kadar eridiğini gösteriyor. Toplum olarak, bu tür olaylara sessiz kalmamalı ve vicdanı yeniden hatırlayarak daha adil bir dünya inşa etmek için çaba göstermeliyiz.
