İSRAİL’İN GERÇEK HEDEFİ NEDİR?

Değerli okurlarımız merhabalar… Bugünden itibaren www.akdenizgazetesi.com’da sizlerle Ortadoğu Coğrafyası ile ilgili bilgi ve fikirlerimi paylaşmaya çalışacağım. Ve ilk yazımız güncel bir konu olan İSRAİL…

Abone Ol

İsrail Devleti kurulması itibariyle dini yapısı ön planda olan bir devlettir. İsrail’in kurulmasından itibaren de destekleyen devletler arasında Amerika Birleşik Devletleri yer almaktadır. Amerika’nın yanında İngiltere Fransa gibi büyük Avrupalı devletler tarafından da İsrail’in kurulması desteklenmiştir ve Balfour Deklarasyonu ile İsrail Devleti resmi olarak kurulmuştur.

İsrail Ortadoğu'nun ortasına bırakılmış bir canlı bomba gibidir, kurulduktan hemen sonra da Arap- İsrail savaşları başlamıştır. Bu savaşlarda kazanan çoğunluk ise İsrail Devleti olmuştur. Yom Kuppir ya da diğer adıyla bilinen Altı Gün savaşında ise İsrail’in kazandığı büyük zafer onların artık gerçek anlamda bir din devleti olduğu inancını güçlendirmiştir ve dini- siyasal etkilerini göstermesi açısından da önemli bir savaş olmuştur, İsrail’in kuruluşundan itibaren topraklarını genişletmesine bakıldığında kısa zamanda çok büyük toprak parçalarını aldığı görülmektedir. Ortadoğu'da dini inançtan ziyade büyük çapta bir mezhep çatışması vardır durum böyle olunca İsrail topraklarını bu kargaşadan faydalanıp daha da genişletecektir.

Dini yapıyı siyaseti hayatlarına ve gündelik yaşamlarına tamamen entegre etmeye Filistin İsrail savaşlarında da karşımıza bu dini etkenler çıkmaktadır. Filistin İsrail Savaşına sadece toprak olarak bakmak yanlıştır çünkü Yahudi inancına göre Filistin'in bulunduğu topraklar Yahudilere vadedilen yani Arz-ı Mev'ud topraklardır, temel hedef ise bu toprakları alıp burada bir Yahudi devleti inşa etmektir. Yahudilerin bu inanışlarını güçlendiren hareketlerden biri de Siyonizm olmuştur. Siyonistlere göre kutsal topraklara dönülüp Büyük İsrail Devleti kurulmalıdır. Bu amaç için ise ilk önce Kudüs’ün alınması ve inanışın tamamlanması gerekmektedir. Yahudiler kutsal kitapları olan Tevrat'ta Kudüs için “Eğer seni Unutursam Ey Kudüs sağ elim hünerini unutsun/ Eğer seni unutursam, dilim damağıma yapışsın.” işte böyle söylerler. 

Sonuç itibari ile İsrail’in kurulması tam anlamıyla bitmiş değildir, bu dini temelin tamamlanması içinde vadedilen toprakların hepsinde Yahudi hakimiyeti kurulmalıdır. 

Yahudilerin temel perspektifleri yalnızca toprak değildir, onlara göre kendi kavimleri diğer insanları yönetmek için gönderilen bir kavimdir. İsrail’in amacı da zaten böyle 10-15 yıllık hedefler değil dini açıdan var olmalarından itibaren koyulan hedeflerdir. Sürekli azınlık halinde yaşamışlardır yani hedef aslında birilerini yönetmek iken yönetildikleri için kendi topraklarına dönüp burada diğerlerini yönetmeyi hedeflemektedirler.