Merhaba değerli okurlarımız… Bildiğiniz gibi ben genelde Siyasi konularda yazı yazıyorum. Yerel seçimler yaklaşırken siyasi analizler yazmak yerine bugün sizlerle İNSANLARIN KURDUĞU ADALET TERAZİSİ yerine İLAHİ ADALET TERAZİSİ’nin gücünden bahsetmek istedim.
Merhaba değerli okurlarımız… Bildiğiniz gibi ben genelde Siyasi konularda yazı yazıyorum. Yerel seçimler yaklaşırken siyasi analizler yazmak yerine bugün sizlerle İNSANLARIN KURDUĞU ADALET TERAZİSİ yerine İLAHİ ADALET TERAZİSİ’nin gücünden bahsetmek istedim.
Adalet, toplumun temel taşlarından biridir. Ancak, bu dünyadaki adalet sistemi her zaman mükemmel değildir. Somut deliller, savcının iddianamesi, hakimin kanaati ve avukatın başarısı veya başarısızlığı gibi birçok faktör, adaletin doğru şekilde yerine getirilmesini etkileyebilir. Bu nedenle, adaletsizlikler ve iftiralar karşısında bazen insanlar çaresiz hissedebilirler.
Ancak inananlar için, bu dünyadaki adalet sisteminin yanı sıra bir de ilahi adalet vardır. İlahi adaletin terazisi hiç şaşmaz. Bu terazi, somut delillere veya insanların kanaatlerine dayanmaz; tamamen objektif ve yanılmazdır. Çünkü Kirâmen Kâtibîn melekleri sağ ve sol omzumuzda beklemektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulmaktadır: “Hâlbuki sizin üstünüzde hakiki bekçiler ve çok değerli yazıcılar (kirâmen kâtibîn) vardır ki, onlar ne yaparsanız bilirler.” (el-İnfitâr, 82/11-12) “Hafaza”, “rakîb-atîd” melekleri de denilen bu meleklerin belirtilen yazma görevinden başka âhiret günü hesap sırasında yapılan işlere şahitlik edecekleri de âyetlerle sabittir. Bu melekler sadece somut yaptıklarınızı yazmayacak, kalbinizden geçenleri de yazacak, filme alacak. Bu melekler uyumazlar, bu melekler yaptıkları kayıtları geri silmezler, arşivleri çökmez, kayıt cihazlarının şarjı bitmez, görüntü cihazlarının önüne duman gelmez, sis çökmez… Tabi ki tüm bunlar Allah’a ve ahirete inananlar için geçerlidir. Allah inancı, ahiret inancı sadece depremlerde ve felaketler anında olanlar için zaten ne desen boş…
İlahi adaletin en önemli özelliklerinden biri, sonunda mutlaka yerini bulmasıdır. Bu dünyada veya ahirette olabilir, ancak sonuçta adaletsizlikler düzeltilir ve hak yerini bulur. İşte bu inanç, inanan insanın zor zamanlarda dayanma gücü bulmasını sağlar.
Adaletsizlikler ve iftiralar karşısında hakkını ilahi adalete havale edenler, bu durumun geçici olduğunu ve sonunda adaletin yerini bulacağını bilirler. Bu, onlara adaletsizlikler karşısında sabır ve direnç kazandırır.
Sonuç olarak, ilahi adalet inancı, adaletsizliklerle dolu bir dünyada umut ve dayanıklılık sağlar. Bu inanç, insanların zor zamanlarda güç bulmalarına yardımcı olur ve onları adaletsizlikler karşısında direnmeye teşvik eder. İlahi adaletin terazisi hiç şaşmaz ve sonunda her zaman yerini bulur.
İlahi adaletin varlığını unutmamak dileğiyle…