Selam ile...
Bu fıkrayı duymuş muydunuz?
Anadolu’nun bir yerinde bir köyde iki ağa varmış, birbirlerini biraz sever, biraz kıskanırlarmış. Bir gün, köyün kahvehanesinde iki ağa iki ayrı masada ayanları ile otururlarken, canı sıkılan Ahmet Ağa, karşı masada oturan Mehmet Ağa’ya takılmak ister. O esnada kahvenin önünde gördüğü köyün ala delisini yanına çağırır ve “şu Mehmet Ağa’ya bir şaplak vur, iki buçuk lira vereceğim” der. Köyün ala delisi Mehmet Ağa’ya arkadan yaklaşır ve ensesine şaplağı yapıştırır. Şaşıran ve sendeleyen Mehmet Ağa döner bakar ki, köyün ala delisi. Düşünür, kızmaya değmez ve sorar; “sen bana neden vurdun?” Cevap anında gelir; “Kusura bakma Mehmet Ağa seni filancaya benzettim”. Çaresiz Mehmet Ağa, bir yanlışlık olmuş madem, zararı yok der.
Biraz sonra canı sıkılan Ahmet Ağa, köyün ala delisine beş lira vererek Mehmet Ağa’nın ensesine bir tokat daha vurdurur. Mehmet Ağa bakar ki, yine köyün ala delisi. Çaresiz, “La havle”çekerek yine sorar. Bu kez “kusura bakma ağam, seni falancaya benzettim” cevabını alır.
Bu hadise Ahmet Ağa’nın bu kez on lira vermesiyle üçüncü kez yaşanınca artık canına tak eden Mehmet Ağa, köyün ala delisini kıskıvrak yakalayarak bu kez işin aslını ve doğrusunu söylemesini ister. İbretlik bir cevap alır; “A, benim güzel Mehmet Ağam, sen de bu ense ve Ahmet Ağa’da da bu para olduğu sürece sen benden daha çok tokat yersin”.
Bu fıkra ne kadar da açık, ne kadar da günümüze ve yaşadıklarımıza uyuyor... Üzerine yorum olsun diye bir kelime konuşmaya bence hiç gerek yok. Ne dersiniz?
Ahmet Ağa’nın Mehmet Ağa’yı küçük düşürme, O’nun küçük düşmesiyle gülme ihtiyaç ve ihtirasını anlıyorum da, ala delinin aldığı küçük bir parayla Ahmet Ağa’nın bu ihtiyaç ve ihtirasının karşılanmasına alet olmasını anlıyorum da; Mehmet Ağa’nın ensesinin kalınlığını anlayamıyorum.
Ahmet Ağa kim, Mehmet Ağa kim, köyün ala delisi kim, Mehmet Ağa’nın ensesi ne ve niçin kalın, Mehmet Ağa’nın ensesinin incelmesi ve şaplak yememesi için ne yapması gerekiyor? Gelin, hep birlikte düşünelim ve cevabını hep birlikte arayalım.
Şimdilik hoşça kalın...