DİSK- Dev Sağlık İş Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Osmaniye İl Başkanı Osman Türk, yenidoğan çetesi ile ilgili açıklamada bulundu.

Türk, yaptığı açıklamada, yıllardır “İnsan İhaleyle Çalıştırılmaz, Sağlıkta Taşeron Olmaz!” diyerek ülkenin dört bir yanında mücadele yürüttüklerini belirtti.

OSMANİYE: İLÇEDE 500 TONLUK SU DEPOSU YAPILDI OSMANİYE: İLÇEDE 500 TONLUK SU DEPOSU YAPILDI

Başta sağlık ve eğitim olmak üzere insanın temel gereksinimleri olarak kabul edilen alanlarda hizmetlerin kamusal olmasının esas olduğuna dikkat çeken Türk, şunları kaydetti:
“Bu hizmetlerin kar amacı güdülmeden toplumsal yarar öne çıkarılarak organize edilmesi ve gerek çalışanların emeğinin, gerekse de sağlık hizmetinin niteliğinin kamunun denetiminde ve evrensel etik değerlere uygun olması şarttır. Bu nedenle; sağlıkta özelleştirmenin sonucu olan, toplumda ve sağlık kurumlarında infiale yol açan “Yenidoğan Çetesi”ne ve bunların henüz ortaya çıkarılmamış olan benzerlerine karşı tek yol eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli bir sağlık sistemidir! Son günlerde İstanbul’da çok sayıda bebeğin tıbbi gereklilik olmadığı halde bazı özel hastan Öncelikle bebeklere ve ailelerine yaşatılanların tıbbi etik değerler bir yana insanlıkla bağdaşmayacak nitelikte olduğunu belirtmek gerekiyor. Yıllardır sendikamız ve birlikte mücadele ettiğimiz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak “sağlıkta dönüşüm ölüm getirir” diye açıklamalarla, eylemler yaparak sağlıkta dönüşüm programının halkın ve sağlık çalışanlarının faydasına olmadığını defalarca dile getirdik. Ancak AKP iktidarı bu çağrıları dikkate almak yerine özel hastane patronlarını Bakan yaparak bu konudaki tercihini net şekilde belli etmiştir.”
Türk, sağlıkta ticarileştirmeyi esas alan Sağlıkta Dönüşüm Programı devam ettikçe bugün yenidoğan çetesi, yarın kanser ilacı şebekesi, laboratuvar şebekesi, yetişkin yoğun bakım şebekesi, diyaliz şebekesi, tıbbi malzeme şebekesi gibi yenileriyle karşılaşacağını kaydetti.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerinin taşerona devredilemeyeceğini, yaşama tutunmaya çalışan bebekler ve aileleri üzerinden şirket karını ve komisyonunu esas alan insanlık dışı bir sağlık uygulaması sürdürülemeyeceğini vurgulayan Türk, şöyle devam etti: “Sadece adı geçenler değil, bu vicdansız vurgun düzeninin üzerinde şekillendiği zemini oluşturanlar, yönetenler ve denetlemeyip palazlandıranlar da hesap vermeli ve istifa etmelidir. Sağlık Bakanlığı ismi geçen hastaneleri kapatıp sorunu çözeceğini düşünüyor ancak çözüm, sağlığın ticarileşmesine son vermek, özel hastanelerin kamulaştırılmasıdır. Kapatılan hastanelerde hali hazırda çalışan, olayla ilgisi olmayan sağlık çalışanlarının durumu konusunda belirsizlik devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın kapatılan hastanelerde olayla ilgisi olmayan sağlık çalışanlarının ücretleri, tazminatları gibi her türlü alacak ve haklarının güvencesi olması zorunluğunu da hatırlatıyoruz”

Muhabir: Ümit KAHRIMAN