Genel

BERAT KANDİLİ NE ZAMAN? 2025 BERAT KANDİLİ TARİHİ VE ÖNEMİ

Üç ayların manevi atmosferi içinde önemli bir yere sahip olan Berat Kandili’ne yaklaşırken, bu mübarek gecenin anlamı ve önemi yeniden hatırlanıyor. Rahmet ve bağışlanma kapılarının ardına kadar açıldığı bu gece, İslam dünyasında büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Peki, Berat Kandili 2025 yılında ne zaman idrak edilecek? İşte, Berat Kandili'nin tarihi, anlamı ve önemi…

Abone Ol

Üç ayların manevi atmosferi içinde önemli bir yere sahip olan Berat Kandili’ne yaklaşırken, bu mübarek gecenin anlamı ve önemi yeniden hatırlanıyor. Rahmet ve bağışlanma kapılarının ardına kadar açıldığı bu gece, İslam dünyasında büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Peki, Berat Kandili 2025 yılında ne zaman idrak edilecek? İşte, Berat Kandili'nin tarihi, anlamı ve önemi…
2025 BERAT KANDİLİ NE ZAMAN?
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan 2025 dini günler takvimine göre, Berat Kandili 13 Şubat 2025 Perşembe günü idrak edilecek.

BERAT KANDİLİ NEDİR, ÖNEMİ NEDİR?
Berat Kandili, Şaban ayının 15. gecesine denk gelen, affın, mağfiretin ve ilahi rahmetin tecelli ettiği kutsal gecelerden biridir. “Berat” kelimesi, Arapça kökenli olup temize çıkma, kurtulma, arınma ve berat etme anlamlarına gelir. İslam inancına göre, bu gece Allah’ın kullarına rahmet nazarıyla baktığı, günahların bağışlandığı ve duaların kabul edildiği özel bir zaman dilimidir.
Berat Kandili’nin en büyük hikmetlerinden biri, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına indirilmeye başlandığı gece olmasıdır. Aynı zamanda bu gecede, bir yıl boyunca olacak olayların takdir edildiği ve kader defterlerinin yazıldığı rivayet edilir. Bu yüzden Müslümanlar için büyük bir anlam taşıyan Berat Gecesi, bol bol ibadet, tövbe ve dua ile geçirilir.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), bu geceyle ilgili şöyle buyurmuştur:
"Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadet ediniz, gündüzünde ise oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ dünyaya rahmet nazarıyla bakar ve ‘Tövbe eden yok mu, onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Hastalığından kurtulmak isteyen yok mu, ona şifa vereyim’ diye buyurur." (İbn Mâce)