Genel

Atölyesinde gün boyu ney üretip akşam sahne alıyor

Abone Ol

Eskişehir'de yaşayan neyzen Yavuz Kenarda, üreticilik ve eğitmenlik yaptığı atölyesinin kafeye dönüştürdüğü bölümünde bazı günlerde akşamları arkadaşlarıyla müzik dinletisi sunuyor.

Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda öğrenim için 2006'da Bursa’dan gelerek yerleştiği kentte baba mesleği olan neyzenlikte kendini geliştiren 36 yaşındaki Kenarda, Eskişehir Mevlevihanesi'nde tahsis edilen odada bir dönem meraklılarına eğitim verdi.

Mezuniyetinin ardından aynı üniversitenin Devlet Konservatuvarı Çalgı Yapımı Bölümünü de bitiren Kenarda, 2010'da Odunpazarı bölgesinde açtığı atölyede Hatay'ın Samandağ ilçesinden getirdiği kamışlardan ney üretimini sürdürüyor.

Kehribar ve sedef kakma ile özel üretim yaptığı neyleri yurt içi ile İtalya, Fransa, Almanya ve Çin'den sipariş eden müşterilerine gönderen neyzene, 2013'te Kültür ve Turizm Bakanlığı ney yapım sanatçısı ünvanı verildi.

Tasavvuf müziği topluluğu kuran, çok sayıda kişiye dersler veren Kenarda, yetiştirdiği bir öğrencisiyle İstanbul Üsküdar'da ney eğitimi merkezi açtı.

Eskişehir Mevlevihanesi'ndeki sema dinletilerinde de neyzenlik yapan Kenarda, sanatseverlerin ilgisi ve farklı müzik türlerine olan talebinden yola çıkarak atölyesinde sahne kurmaya karar verdi.

Zamanla kanun, keman, ut gibi enstrümanlar çalan müzisyen arkadaşlarının da dinletilere eşlik etmesiyle atölyesinde zengin bir sahne oluşturan Kenarda, masa ve sandalyelerle kafeye dönüştürdüğü mekanın kapılarını dinleyicilere açtı.

"Müşteriler çayını kahvesini kendisi dolduruyor"
Gündüzleri atölyesinde ney üreten, cuma ve cumartesi akşamları ise rezervasyonla kafeye gelenlere arkadaşlarıyla müzik dinletisi sunan neyzen Yavuz Kenarda, kimi zaman ziyaretçilerin de enstrümanlarıyla gelerek çaldıkları eserlere eşlik ettiğini söyledi.
Atölyede aile ortamı oluşturduklarını belirten Kenarda, "Kendi evimizdeymiş gibi oluyor. Müşteriler çayını kahvesini kendisi dolduruyor, ben o sırada sahnede oluyorum." dedi.

Kenarda, başlangıçta tasavvuf musikisi icra ettiklerini, zamanla Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği ve arabesk eserlere yer vermeye başladıklarını anlattı.

Atölyesini dinletilere hazırlamanın uzun zaman almadığını kaydeden Kenarda, ziyaretçilerin ney yapımını görme imkanı da bulduğunu söyledi.

Ustalığını yaptığı atölyeye insanları davet etmekten çekinmediğini dile getiren Kenarda, şöyle konuştu:
"İnsanlar burada çay kahve içerken ney yapımını görmeleri iyi oluyor. Normalde atölye ustanın mahremidir, kimse göremez, sadece ustanın kendisi girer. Hangi aletleri nasıl kullandığını sadece usta bilir ancak bizde böyle bir şey yok. İnsanların bu işi neyle nasıl yaptığımızı görmesinde bir mahsur yok. Neticede yaptığımız iş bir sanat, akacak kokacak bir şey yok. Dinleti olacağı akşamlarda tezgahın sadece tozunu alıyorum ve dinletiye başlıyoruz."

Müzikle uğraşan bir aileden geldiğini ifade eden Kenarda, piyano ve lavta (mızrapla çalınan, gövdesi uttan küçük bir çalgı) eğitimleri alan kızının da zaman zaman dinletilere katkıda bulunduğu bilgisini verdi.

Daha fazla kişiye ney tutkusunu aşılamayı hedeflediğini belirten Kenarda, 14 yılda yaklaşık 4 bin ney ürettiğini sözlerine ekledi.