Afetler ve acil durumlar, günlük hayatın içine giren güçlü ve üzücü olaylardır.Birçok insan bir afet veya acil durum sonrasında güçlü duygusal veya fiziksel tepkiler verir ve bu oldukça normaldir.Bir afetin ardından, çoğu insan nihayetinde iyileşecek ve önceki işlevsellik seviyelerine geri dönecektir.Çoğu için, bu reaksiyonlar birkaç gün veya hafta içinde azalır. Bu insanlar zihinsel sağlık sorunları yaşamıyorlar, ancak pratik sorunlar hakkında endişe duyabilmekte veya afet hakkında çocuklarla konuşmak veya afetten etkilenen arkadaş ve aile üyelerini desteklemek gibi konularda basit rehberliğe ihtiyaç duyabilmektedir.
Diğerleri ise destek, güvence ve problem çözmeye cevap verecek oldukça önemli sıkıntıya sahip olabilmekle birlikte afetin başlangıcında sıkıntılı düşünceler, duygular ve fiziksel semptomlar yaşayabilecek ve başa çıkmaya yardımcı olmak için riskli davranışlarda bulunabilecektir.Hatta afet veya kriz sonrası travmaların semptomları daha uzun sürebilir ve daha şiddetli olabilir. Bu durumtravmatik olayın doğası, mevcut desteğin düzeyi, önceki ve şimdiki yaşam stresi, kişilik ve başa çıkma kaynakları gibi çeşitli faktörlere bağlı olabilir. Bundan dolayı afet veya krizden etkilenen bu insanlarımız, travmalarla başa çıkma hususunda ek profesyonel desteğe ihtiyaç duyabilir.
Travmatik olaylarınanlaşılması veya kabul edilmesi kolay değildir. Anlaşılır bir şekilde ifade edecek olursak birçok çocuk korkmuş ve kafası karışmış hisseder. Neyse ki çoğu çocuk, hatta travmaya maruz kalanlar bile oldukça dayanıklı olarak karşımıza çıkacaktır. Sadece ebeveynler, öğretmenler ve şefkatli yetişkinlerin dürüst, tutarlı ve destekleyici bir şekilde dinlemesi ve yanıt vermesi bu süreçte çocuklarımıza yardımcı olabilecektir.
Bireylerin afet veya krizlerin olumsuz etkileri azaltmak; evde, işte ve okulda işlevlerini yerine getirme yeteneklerini geliştirmek için kendileri ve aileleri için atabilecekleri bazı adımlar vardır.
Bir Afetten Sonra Yetişkinlerin Başa Çıkmasına Yardımcı Olmak
Bir afetten sonra yetişkinlerde sık görülen tepkiler arasında üzüntü, depresyon, aşırı hareketlilik, öfke, hissizlik, bitkin hissetme, baş ağrısı, karın ağrısı, iştahsızlık/sürekli yemek yeme, uykuya dalamama/çok uyuma, konsantre olamama, kafa karışıklığı, sosyal izolasyon, başa çıkmak için alkol, tütün, uyuşturucu veya reçeteli ilaçları kötüye kullanmayı sıralayabiliriz.
Bir afet veya kriz sonrası yetişkinler için faydalı adımlar;
Düzenli olarak yemek yiyin, sıvı alın, egzersiz yapın ve dinlenin; Vücudunuza iyi bakmak stresin olumsuz etkilerini azaltır.
Rahatsız edici duyguları yönetmek için alkol, tütün ve diğer uyuşturucuları kullanmaktan kaçının; bu maddeler genellikle uzun vadede işleri zorlaştırır ve sorunlara neden olabilir.
Nefes egzersizleri, meditasyon, farkındalık, sakinleştirici kendi kendine konuşma, yatıştırıcı müzik gibi rahatlamanın sağlıklı yollarını bulun.Egzersiz, hobiler ve sosyal aktiviteler de dahil olmak üzere eğlenceli ve yenileyici aktivitelere katılın.
Yeni bilgiler ve gelişmelerden haberdar olun. Spekülasyonlardan ve söylentilerden kaçınmak için güvenilir bilgi kaynakları kullanın.Felaketle ilgili televizyon ve sosyal medya içeriğine maruz kalmayı sınırlandırın; aşırı maruz kalma sıkıntıyı artırabilir.
Hangi yerel sağlık hizmetlerinin ve diğer kaynakların mevcut olduğunu öğrenin; bu bilgileri kendinize ve başkalarına yardımcı olmak için kullanın ve paylaşın.
İyileşmenin doğal bir parçası olarak “iyi günler” ve “kötü günler”in yanı sıra birçok farklı duyguya sahip olmanın normal olduğunu kendinize ve başkalarına hatırlatın.
Birkaç hafta sonra sıkıntınız devam ediyorsa, işte veya evde çalışmakta sürekli sorun yaşıyorsanız veya kendinize veya bir başkasına zarar vermeyi düşünüyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanından yardım alın.
Çocukların Travmatik Olaylarla Başa Çıkmalarına Yardımcı Olmak
Çocukların soru sorarken kendilerini güvende hissettikleri ve endişelerinin duyulduğuna inandıkları destekleyici bir ortam yaratarak, stresli olaylar ve deneyimlerle başa çıkmalarına yardımcı olabilir ve kalıcı duygusal zorluklar riskini azaltabiliriz. Bunlar zor konuşmalar olsa da önemlidir. Çocuklarla bu olaylar hakkında konuşmanın "doğru" veya "yanlış" bir yolu yoktur.
Afet sonrası çocuklarda ve gençlerde yaygın tepkiler, yetişkinlerde görülen tepkiler ile benzerlik göstermektedir. Ek olarak çok küçük çocuklar yapışkan hale gelebilir, korkabilir, öfke nöbetleri geçirebilir; altını ıslatma veya parmak emme gibi davranışlara devam edebilir.Okul çağındaki çocuklar kavga edebilir, sosyal olarak izole olabilir veya okul ödevlerinde sorun yaşayabilir.
Afet sonrası çocuklara ve ergenlere yardım etme adımları;
Çocukların, toplumu güvende tutmaya yardım eden insanlar olduğunu bilmelerini sağlayın. Bu, çocuklara korkunç bir şey olduğunda yardım edecek insanlar olduğunu göstermek için iyi bir fırsattır.
Afetle ilgili televizyon ve sosyal medya içeriğine maruz kalmayı sınırlandırın; korkutucu veya yoğun görüntülere tekrar tekrar maruz kalmak sıkıntıyı artırır.
Mümkün olduğunca evde ve okulda rutinleri koruyun.Ailece birlikte vakit geçirin; bu, güvenlik duygularını artırabilir ve konuşmak ve paylaşmak için yararlı fırsatlar sağlayabilir.
Zaman ayırın ve çocukları soru sormaya teşvik edin. Çocukları hazır olmadıkça ve bir şeyler hakkında konuşmaya zorlamayın. Çocuklara dürüst cevaplar ve bilgi verin. Çocuklar genellikle, size olan güvenlerini azaltabilecek bir şeyler uydurup oluşturmadığınızı öğrenirler.
Çocukların anlayabileceği kelimeler ve kavramlar kullanın. Açıklamalarınızı çocuğun yaşına ve anlayışına göre düzenleyin.Bilgi ve açıklamaları birkaç kez tekrarlamaya hazır olun. Bazı bilgileri kabul etmek veya anlamak zor olabilir. Aynı soruyu tekrar tekrar sormak, bir çocuğun güvence istemesinin bir yolu olabilir.
Çocukların kendilerini ifade etmenin yollarını bulmalarına yardımcı olun. Bazı çocuklar düşünceleri, duyguları veya korkuları hakkında konuşmak isteyebilir. Diğerleri, baş etmelerine yardımcı olmak için resim çizmeyi, oyuncaklarla oynamayı veya hikayeler ya da şiirler yazmayı tercih eder.
Baş ağrıları ve karın ağrıları dahil olmak üzere fiziksel semptomları izleyin. Pek çok çocuk kaygılarını fiziksel ağrı ve sızılarla ifade eder. Görünür bir tıbbi neden olmaksızın bu tür belirtilerde bir artış, bir çocuğun endişeli veya bunalmış hissettiğinin bir işareti olabilir.
Dikkat edilmesi gereken husus ise aşağıdakilerin kalıcılığı veya zamanla kötüleşmesi ile ilişkili olarak çocuğun ek yardıma/desteğegereksinim duymasıdır. Eğer uyku bozuklukları, araya giren düşünceler veya endişeler, olayla ilgili endişelerle meşgul olma, ölümle ilgili tekrarlayan korkular, düşük okul performansı veya saldırganlık gibi veya diğer ilgili davranışlar devam ederse, çocuğunuzun çocuk doktorundan, aile hekiminden veya okul psikolojik danışmanından yardım isteyin.