Selam ile… Sevgili okurlarımız, bu hafta “KÜÇÜK DİYE BİR ŞEY YOKTUR” konulu sohbetimizi bizlerle paylaşacağım.

Sevgili Arkadaşlar,
“Küçük, çekil şöyle kenara! O işi yapabilmen için kırk fırın ekmek yemen gerekir.” “Boyundan büyük işlere kalkışma evladım, sonra boğulursun!” Evet, aslında bu sözlerin doğruluk payı olsa da sizi küçük gören bu hitaplardan hoşlandığınızı sanmıyorum. Haklısınız, hiç kimse küçük görülmekten hoşlanmaz. Öyleyse bu durumdan bir ders çıkaralım: Biz de hiçbir şeyi küçük ve gereksiz görmeyelim. Allah neyi yarattıysa onun mutlaka bir hikmeti vardır.

Yarının Büyükleri,
Her fidan, bir çekirdekten; her ağaç, bir fidandan oluşur. Her çok, azdan; her deniz, damladan meydana gelir. “Bir zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır.” Onun için, küçük ve gereksiz bir şey yoktur, diyebiliriz. Atalarımız “Düşmanın karınca da olsa onu küçük görme!” dememişler mi? Bizi yatağa düşüren ve günlerce inlememize sebep olan şeyin ‘mikrop’ olduğunu söylüyor doktorlar. Şu, gözümüzle bile göremediğimiz minik yaramazlar…

Dikkatli Canlar,
Dut ağacını bilirsiniz. Anadolu’da birçok evin önünde bulunur. Gölgesinden ve biraz da meyvesinden faydalanırız. Meyveler, yazın yere düşünce annelerimiz şikâyet eder, bir de sinek çökerse meyvelerin üzerine… İşte o zaman “Ne gereği var bu ağacın?” diye söyleniriz. Bizi duyan dut ağacı şöyle seslenir: “Öyle deme insanoğlu! Koyun yaprağımı yerse süt, arı meyvemi yerse bal olurum. Tırtıl yaprağımdan ipek yapar. Meyvemi kaynatırsanız pekmez olurum. Kış günü odunumla ısınmanız da ikramiyesi…”

Arkadaşlar,
Biliyorum, en çok küçük görülmeniz zorunuza gidiyor. Bu konuda çok haklısınız. Büyükler, kendilerinin de bir zamanlar çocuk olduklarını ne çabuk unutuyorlar; bir şeyi daha unutuyorlar: Fatih, Yavuz, Kanuni gibi padişahlarımız da bir zamanlar çocuktu. Hatta şu an ülkemizi yöneten devlet adamları, elli yıl önce çocuk değiller miydi? Hele de insanlığın kurtuluşuna vesile olan Peygamberimiz, ne güzel bir çocuktu… Öyleyse Abdülhak Hamit’in bir şiiriyle büyükleri uyaralım:
“Kim demiş çocuk bir küçük şeydir,
Bir çocuk belki en büyük şeydir.”