Aynı ortamda bulunan iki kişiden, allerjik olanının çevredeki allerjene anormal
bir yanıt verirken diğerinin vermemesi allerjik kişinin genetik yapısıyla
açıklanabilir.
Genetik yatkınlık taşıyanlarda, bebeklik döneminden itibaren çevredeki
allerjenlere karşı vücut duyarlı ve tepki verir hale gelmekte, daha sonra
yineleyen karşılaşmalar nedeniyle allerjik hastalık gelişimini tamamlamaktadır.
Hastalık gelişiminin tamamlanmasında yaşanılan çevrede yeterli allerjen
konsantrasyonu varlığının olması önemli bir diğer faktördür. Dolayısıyla
allerjik hastalıklar, genetik yatkınlık ve çevresel etkenlerin bir arada
bulunması ile gelişen ve yaşam boyu belli zamanlarda nüks eden ataklarla
seyreden hastalıklardır. Bu nedenle, örneğin grip ve soğuk algınlığından farklı
olarak insandan insana bulaşmazlar.
Ailesel yatkınlık için en önemli gösterge, allerjik hastalığa sahip olan anne
babanın çocuklarında allerjik hastalığın normal toplumdaki çocuklara göre daha
yüksek sıklıkta görülmesidir. Örneğin, genel olarak bir toplumdaki allerjik
hastalık sıklığı %20 olarak gözlenirken, allerjik bir ebeveyne sahip olan
çocuğun riski %45?e, eğer hem anne hem de baba allerjik hastalığa sahip ise bu
risk %70?e çıkmaktadır. (Ayrıca, bir kişi ev tozu akarına karşı allerjik iken,
diğer bir kişinin niçin sadece polene karşı allerjik olduğu da genetik
yatkınlıkla açıklanmaktadır.)
Genetik yatkınlık ve çevredeki allerjenin bir araya gelmesi ile bebeklik
döneminden itibaren bir duyarlılaşma oluşur. Bu duyarlılık sonucu bağışıklık
sistemi, normalde bu maddeye karşı salgılamaması gereken IgE adında bir antikor
salgılar. Bu antikor, kan dolaşımı ile vücudun her tarafına dağılarak
bağışıklık sistemi hücrelerine yapışır. Eğer allerjenle bir kez daha temas
edilirse, vücut onu hemen tanır ve çok şiddetli bir yanıt verir. Bu reaksiyon
esnasında bağışıklık sisteminden salgılanan binlerce madde, allerjenle
karşılaşılan organda anormal şiddette bir allerjik cevap oluşturur ve hastalığa
ait bulgu/belirtilerin çıkmasına neden olur.
Allerjik cevap;
burunda ise; hapşırma, burun akıntısı, burun kaşıntısı, gözlerde yanma sulanma
ile seyreden ?saman nezlesi? veya ?yıl boyu süren allerjik nezle?ye
akciğerde bronşlarda ise; hırıltılı nefes alıp verme, nefes darlığı, öksürük ve
göğüste baskı hissi ile seyreden allerjik astıma
deride ise; kaşıntı, kızarıklık ve kuruluk gibi belirtiler veren allerjik
egzema?ya, kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık ve yaygın döküntüler gibi belirtiler
veren ürtiker?e veya ürtiker belirtilerinin derinin derin katmanlarına inmesi
ile özellikle yüzde ve dilde ağrılı şişkinlik ile belirti veren anjiyoödeme
barsaklarda ise; karın ağrısı, ishal, kusma ve barsaklar dışında birçok bulguya
neden olan besin alerjisine neden olur.
Allerjiye neden olan bağışıklık sistemi hücreleri kan dolaşımıyla vücudumuzda
her yere ulaşabildiği için, allerji belirtileri yalnızca o organda değil, aynı
anda birçok farklı organda görülebilmektedir.
dr.mΣη