Av.Feyzullah CİHANGİR


KÜRTLER 20. YÜZYILA ÇAĞRILIYOR


Her güne yeni bir terör saldırısıyla uyanıyoruz. Söylemesi çok acı geliyor ama çoğumuz uyurken askerlerimiz terör örgütü mensuplarının hain saldırılarını geri püskürtmeye çalışıyorlar. Gün ışırken kimleri kaybettiğimiz bir bir anlaşılmaya başlıyor.

Terör psikolojik harpten de besleniyor. Halk arasında terör örgütü mensuplarının yakalanamayacağı, asker ve emniyet mensuplarından daha eğitimli oldukları gibi birçok yanlış fikir dolaşıyor. Bunun manevi gücümüzü ne kadar sarstığını söylemeye dahi gerek yok. Özellikle zorunlu askerlik görevini yerine getiren askerlerimizin ihtiyaç duyduğu cesareti sarsan bir hastalık bu. 

Medya, sosyal paylaşım siteleri (özellikle youtube), gazeteler ve gazetelerin internet sitelerinde yer alan haber, görüntü ve yazılar bu psikolojik harbe destek veriyor. Yasaklansın demiyoruz elbette. Çünkü yapılan her gerçek haber çarpıklıkları ve hataları da bir bir ortaya koyuyor. Ama gerçeğe aykırı her haber, her yorum ciddi bir terör propagandasıdır. Bu unutulmasın.

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması da bu psikolojik savaşın bir parçasıydı. Hüseyin Aygün’ün kaçırıldıktan kısa bir süre sonra geri dönmesi ve akabinde vermiş olduğu mesajlar iç karartan cinstendi.

Teröristlere “arkadaşlar”, “masum gençler”, “arkamdan bizi de götür der gibi öyle masum baktılar ki” sözleri yeterli tepkiyi görmedi. Zorla mı dağa çıkarıldılar, zorla mı askere kurşun sıktırılıyorlar, zorla mı Gaziantep’te ve daha başka birçok yerde henüz dört yaşındaki bir masumun dahi ölmesini keyifle izliyorlar diye sormamış Aygün. Aygün dağdakilerden bahsederken kendisi tarafından yazılan Dersim kitaplarıyla ilgili konuştuğunu da söylüyor. Sanki dağda gezen teröristler entelektüel insanlarmış gibi. Aygün ya yalan söylüyor ya da terör örgütünün üst düzey yetkilileriyle bazı pazarlıklara girişti. Ya da kaçırılma eylemi psikolojik harbin bir parçasıydı.

Sayın Aygün ruhunu politik saplantılar, siyasal kin ve nefretle karartmış olabilir ama unutmasın ki Anadolu bu iğrençlikleri fikir olarak ileri sürenlere selam dahi vermeyecektir. Zaman insan sevgisi zamanıdır. 20. yüzyılın karanlık fikirleri can çekişmektedir.

Dağdan inen teröristlerle sarmaş dolaş poz veren BDP milletvekilleri de psikolojik savaşın bir diğer ayağı olmuştur. Sırtında makineli tüfekle poz veren teröriste sarılan milletvekili hangi politikadan, hangi haklılıktan, hangi milletvekilliğinden bahsetmektedir. Onlar için dokunulmazlık zaten mükafattır. Dokunulmazlığın kaldırılması onlar için büyük bir propaganda fırsatı olacaktır. Zaten meclise girmelerinin amacı da bu propoganda ve sinir harbine destek vermekten başka bir şey değildir. Ayrımcılık ve ırkçılık dışında bir gündemleri yoktur. Kürt halkına bunlar kadar zarar veren başka bir güruh çıkmış mıdır araştırmak lazım.

Terör örgütü Kürtlerin sağduyudan, barıştan, demokratik katılım imkanından, kalkınmadan ve asgari yaşam standartlarından uzaklaşmasına hizmet etmeye devam ediyor.

Fikir ve eylemleri 20. yüzyıla gömülen ırkçılıktan ve komünizmden beslenen terör örgütünden ve sempatizanlarından başka ne beklenebilir ki? Terörün aktörleri Kürtleri 1900 lü yılların karanlık ortamına çektiklerini biliyorlar ama hiç umursamıyorlar. Bu da onların ekmeği demek ki.

Acı olan başkalarının acılarından menfaat umacak kadar küçülmüş ve insanlığını yitirmiş insancıkların politikayı ellerinde tutabilmeleri.