Prof.Dr.Mehmet CİHANGİR


ÖSS SINAVLARI VE ÇOCUKLARI ŞİŞELERE MAHKUM EDEN ZİHNİYET


Bu zihniyeti.

Çocukları şişelere mahkum eden bu zihniyeti anlamakta zorluk çekiyorum.

Bir baba olarak zorluk çekiyorum.

Bir eğitimci olarak…

Ve de…

Bir insan olarak zorluk çekiyorum.

Kullandığım kelime benim tarzım değil.

Hoşuma da gitmiyor kullanmak.

Ama çaresizlik içinde yazmak zorunda hissediyorum kendimi.

Bekliyorum annelerden babalardan…

Çocuklara kurslar düzenleyen dersanelerden.

Özellikle kendilerine eğitim sendikası adını veren sendikalardan…

Bir tepki bekliyorum.

Bir itiraz.

Heyhat…

Bunlar nelerle uğraşıyor.

Veliler çaresizce kaderlerine razı bir havadalar.

Dersanelerin amacını bilmeyen mi var.

Peki ya sendikalar.

Önce o sınavda görev alan öğretmenleri hedefle yazacaktım bu yazıyı.

Zira birinci derecede öğrenciyle muhatap olan o…

Öğrenci büyük bir baskıyla girmiş YGS sınavına.

Baskının verdiği basınçla tuvalet ihtiyacı belirivermiş henüz sınavın ortasında.

Görevli öğretmenin gözüne bakar…

Yalvarırcasına.

Senin çocuğun yok mu öğretmenim dercesine.

Öğretmen görmezden gelir çocuğu.

Gönderiverse tuvalete…

Bir daha sınavda görev verirler mi bana diye düşünerek olsa gerek.

Vermesinler be hoca.

Onunla zengin olmayacaksın fakir de…

Var alma o görevi.

Sivil bir itaatsizlik yap sisteme.

Tabi olduğun sendikana git.

Koy tepkini.

İlgilenmiyorlarsa ayrıl o sendikadan.

Böylece insanlığın öne çıksın be hocam.

Şüphesiz hepinizin içinde var o insanlık.

Ama bu söz var ya sevgili görevliler…

Sınava giren bir öğrencinin ifadesidir.

“Dışarıdan pek vicdanlı gözükmüyorlardı”.

Ben söylesem alınırdınız değil mi sevgili hocam…

Ben de sizi, siz görevlileri sağduyuya davet ediyorum.

Eğiticiler buna direnmeliler…

O zaman hatalarını anlar sınavı organize eden bürokrasi…

Hala anlamazlarsa…

Devletin diğer memurları yapar gözetmenlikleri.

Onlara da yaptıramazsa devlet.

Devletin güvenlik ve kolluk güçleri yapsın sınavı…

Böyle bir sınav…

Sana ne ki sevgili hocam…