BAŞYAZI / Mehmet FURKAN


ACİZLİK VE ÇARESİZLİK KOMPLEKSİ

Selam ile...


Söze, hayvanlar aleminde yapılan bir deneyi ve neticesini, kısaca hikaye ederek başlamak gerekiyor.
Bir akvaryuma bir köpek balığı ve yiyebileceği diğer bir balık; araya kalın ve sağlam bir cam bölme yerleştirilerek bırakılıyor. Acıkan köpek balığı yemek üzere diğer balığa doğru hamle üstüne hamle yapıyor. Fakat, her hamlesinde kafasını kalın cam bölmeye vuruyor. Yorulan ve bitkin düşüne köpek balığı kaderi sandığı sonuca razı olur. Aradaki cam bölme kaldırılmasına ve diğer küçük balık köpek balığının etrafında sere serpe dolaşmaya başlamasına rağmen köpek balığı yiyebileceği balığa karşı; tüm açlığına rağmen, artık tamamen kayıtsızdır.
Burada anlatılan ve ortaya konulan gerçek; “Acizlik ve Çaresizlik Kompleksi” olsa gerektir. İstenen, deney ve proje konusu varlığın “ben asla yapamam, başaramam; benim neye gücüm yeter ki, ne yapabilirim ki, yaptığım neye yarıyor ki” sonuç ve kanaatine  ulaşmasıdır.
Elbette, tarih boyunca ve günümüzde yaşadığımız dünyada; söz konusu ettiğimiz çalışma ve arayış, sadece hayvanlar alemine mahsus görülmüş bir hadise değildir. Özellikle, insan ferdinin, gruplarının “Acizlik ve Çaresizlik Kompleksine” kapılması için kimler tarafından ne kadar değişik projeler tasarlanmış ve uygulanmıştır.
Çünkü; yılgınlığa, bezginliğe düşürmeden, çaresizlik ve acizlik hissi uyandırmadan, korkaklığı temel güdü ve dürtü haline getirmeden insanı veya insanları teslim alamazsınız; insan ruhunda hakimiyet kuramazsınız. Hele, insan ruhuna hakimiyet kurmanın ve insanı teslim almanın ikinci ve doğru/ temel yolu olan “Eşitlerin ilişkisi, Karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü ile dost olmak, paylaşmak, yarışmak ve yardımlaşmak” işinize gelmiyor ve size hitap etmiyorsa.
Burada bilinmesi gereken odur ki, İslam düşüncesi ve medeniyeti; “İnsanların eşitliği ve birlikte saadeti araması/ yakalaması ve yaşaması” esasına dayalı iken, Batı düşüncesi ve medeniyeti; “insanı insanın kurdu” sayarak ve bir insanın varlık ve çıkarını diğerinin varlık ve çıkarına aykırı sayarak yola koyulur.
Bu yapıları ve kalkış noktaları nedeniyle de; İslam Medeniyeti herkes için barış ve huzur derken, Batı Medeniyeti Çatışma ve Gerginlik zemininde insan saadetine yol arar.
Çatışma ve gerginliği doyuma ulaşmanın vesile ve fırsatı sayan Batılı anlayış; “amaca varmak için her yolun ve her şeyin mübah olduğu” yaklaşımıyla birinin hiçleşmesi ve kendinin zenginleşmesi için gerekli gördüğü rakiplerinin acizlik ve çaresizlik kompleksine kapılmasından hiçbir sıkıntı duymadıkları gibi, tam tersine bu hali meydana getirebilmek için ellerinden ne geliyorsa yapmaktan geri durmazlar.
ABD; sadece, karşı çıkılmaz “Dünya Jandarması” görülebilmek, karşı konulmaz “Süper Güç bilinebilmek için Film endüstrisinden, Uzay araştırma ve çalışmalarına varıncaya kadar hangi alanlara ne kadar yatırımlar yapmış, paralar harcamıştır.
Rambo filmlerinden ve Müslüman Türk çocuklarına “idol” olarak hazırlanan ve sunulan “He-Man” tiplerine varıncaya kadar film ve medya dünyasını bu gözle bir kez daha sorgulayın, bakın karşınıza hangi acı  gerçekler çıkacak?
Yarın, Acizlik ve Çaresizlik Kompleksinden kurtulmayı ve “Kendi Olabilmeyi/ Dik Durabilmeyi” konuşmak üzere, şimdilik hoşça kalın...